Töre kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Adet, Gelenek, Ahlak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Heykelcilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Heykeltıraşlık
Gezinme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seyran
Alay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kafiye, Zurba, Kortej, Hep, Bütün, Küçümseme, Tüm, Herkes, Bayram, Lağ, Meze, Söz
Varışlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kiyasetli
Büzmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kısmak
Beyan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söyleme, Bildirme
Dokunan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapışık
Olabilen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtimalî, Olanaklı, Mümkün
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Çarpışma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cenk, Müsademe, Tokuşma
Atıştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yemek
Hâlbuki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oysa, Oysa Ki, Aksine Olarak
Odbaşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aile, Kodak
Felçli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnmeli
Adale kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kas
Berhava Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yok Etmek
Akmamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesilmek
Merkez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Orta, Tarz, Biçim, Özek, İçre, Ortalık, Göbek, Mihrak, Odak
Açıklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aleniyet, Uzaklık, Mesafe, Aydınlık, Çıplaklık, Genişlik, En, Mesafe, Sarahat, Vuzuh, Duruluk, Ara
Virane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı, Tufeyli, Ören
Yüküm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zor, Mecburiyet, Mükellefiyet
Üstüne Almak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüklemek
Yapmacıksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçten, Samimi
Kumanda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Komuta
Metafor kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mecaz, Uçlam, Eğretileme
Yaradılış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mizaç, Fıtrat, Damar, Hasiyet, Hilkat, Huy, Seciye, Tabiat, Tıynet, Cibilliyet
Eşme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Pınar, Göze
Bilinçaltı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şuuraltı, Tahteşşuur
Turist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gezgin, Seyyah
Bazen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kimi Zaman, Arada Bir, Ara Sıra, Bazı, Kâh, Kimi
Yanında Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Desteklemek, Yardımcı Olmak
Kıvrım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrım, Büklüm, Dönemeç, Lüle
İvazlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zamir
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.