Eşme kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kaynak, Pınar, Göze
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Yüküm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zor, Mecburiyet, Mükellefiyet
Harlak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağlayan
Yer Kabuğu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeryüzü
Potansiyel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gizil, Gizil Güç
Sabitlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstikrar
Nakşetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kazımak
Sekretarya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazmanlık
Ecmain kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi, Tümü, Tamamı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Sanık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zanlı, Günahkâr, Taksirkâr, Maznun
Fırsat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vesile, Elverişli, Durum, Oğur
Verimkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Verimli
Satış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bey, Satmak İşi, Satım
Sis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buğu
Sarıklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hoca
Erinç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Huzur, Rahat, Dirlik
Bir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bir Tek, Aynı, Müşterek, Yalnız, Eşit, Ancak, Benzer, Eş, Sadece, Tek, Vahit
Kitle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kütle, Yığın, Topak, Öbek, Topluluk
Şirk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şeriklik
Kaşıkçıkuşu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pelikan
Esna kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı An, Sıra, O An, O Sıra
Heyelan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göçük, Uçkun, Toprak Kayması, Kayşa
Meşakkat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Sıkıntı, Zorluk
Doğrultmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek, Kazanmak
Ruhsuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cansız, Güçsüz, Miskin
Kök kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Cins, Dip, Esas, Havuç, Kaynak, Köken, Nesep, Sap, Şişman, Temel, Üs
Ağırlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Ağırbaşlılık, Salmak, Baskı, Etki, Kalın, Külfet, Rehavet, Sorumluluk, Takı, Tartı, Yük
Us kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akıl
Yok Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Batmak, Çıkmak, Dağılmak, Erimek, Kaçmak, Sönmek, Yıkılmak, Yitmek
Alışkanlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İtiyat
İyileşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dirilmek, Kaynamak, Yakşılaşmak, Salah Bulmak
Teselli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avuntu
İştigal Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlgilenmek, Uğraşmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.