Sıkıştırmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kısmak, Kıstırmak, Tıkmak, Zorlamak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kara Tahta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Levha, Tahta, Yazı Tahtası
Kavşak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağız
Bekinmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Israr Etmek, İnat Etmek, Direnmek
Fonolog kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sesbilimci
İhdas Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurmak
Yansıtaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Reflektör
Alıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İktibas
Argüman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanıt, İddia, Tez
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Keyfiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Kalite, Nitelik, Sıfat
Irgalanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sallanmak, Sarsılmak, Yalpalamak
Tetkik Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, İncelemek
Huzur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinçlik, Karşı, Kat, Keyif, Makam, Ön, Rahat, Rahatlık, Sükûnet, Yamaç, Yan, Dirlik, Baş Dinçliği, Gönül Rahatlığı
Şarbon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karakabarcık
İşgüzar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, İşbaz
Mum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şam
Militarizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süerselcilik
Dört Dörtlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birlik, Mükemmel, Tam
Kavasya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acıağaç
Yakışır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Yaraşıklı
Üzere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gibi, Neredeyse
Badiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çöl
Cidal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uğraşma, Savaşma, Cenk, Çekişme, Ağız Kavgası
İnkıta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesinti
Kavuşum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçtima
Çile kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eza, Cefa, Azap, Zahmet, Bela, Dert, Gam, Kelep, Sıkıntı
Havale kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ismarlama, Devretme, Yüzetme, Göçürme
Şöhret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ad, San, Şan, Ün, Nam
Müzeyyen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süslenmiş
Radikal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kökten, Köklü, Kesin, Köktenci
Ker kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kudret, Kuvvet, Sadasız, Sağır
Serseri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avare, Aylak, Başıboş, Kuşkulu, Hayta
İlâhi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tanrısal, Mükemmel
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.