Badiye kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Çöl
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Teşebbüs Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denemek, Girişmek, Koyulmak
Akşam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gece
Kakırdık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıkırdak
Gölgelendirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak
Bilmece kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulmaca, Muamma
Ağrılı Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acımak
Anlaşılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yansımak
Vıcık Vıcık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Sıvık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Alet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araç, Aygıt, Cihaz, Maşa
İcareye Vermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kiralamak
Böylece kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Böylelikle, Tam Böyle
Anılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hatırlanmak, Yâd Edilmek
Yalınlaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sadeleşmek
Süsleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tezhip
Omurga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Temel, Amudu Kari
Sağlam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eksiksiz, Kusursuz, Berk, Ciddi, Dayanıklı, Dek, Dinç, Gürbüz, Güvenilir, Metin, Muhakkak, Muhkem, Oturaklı, Pek, Üstelik, Zinde
Eden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fail
Sevgili kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aziz, Canan, Yâr, Dava, Dost, Yavuklu
Paralı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zengin, Varlıklı
Mızırdanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sızıldanmak
Ofis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büro, Daire, Yazıhane, İşyeri
Değersiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Bayağı, Önemsiz, Soysuz, Cılız, Derme Çatma, Döküntü, Hakir, Hasis, Havai, Hor, İçi Boş, Kepaze, Küçük, Müptezel, Vıcık Vıcık
Delege kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Murahhas, Elçi, Nümayende
Çıtı Pıtı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ufak Tefek, Minyon, Sevimli
Tertipsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzensiz, Savruk, Dağınık
Anıtsal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli
İletken kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beletçi
Öze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hassa, Özgü
Duruşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahkeme, Murafaa
Cehennem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamu, Tamag, Tamağ, Tamuk, Tamug
Tırtıkçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yankesici
Mecbur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorunlu, Zarurî, Gerekli, Bağlı, Düşkün, Mahkûm
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.