Sude kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sürmüş, Sürülmüş
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kaburgasız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, Yılışık
Deyim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tabir
Sürüşken kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaygan
Gelişememiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geri
Kıyı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kenar, Sahil, Kumsal, Kırak, Yaka
Ateşlilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hararet
Duraklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk
Korumak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önlemek, Bakmak, Beklemek, Esirgemek, Gözetmek, Gözlemek, Himaye Etmek, Kollamak, Müdafaa Etmek, Sakınmak, Saklamak, Savunmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Rüstik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köysel
Komut Vermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emir Vermek
Kodifikasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenleme
Redaktör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmen
Zahiren kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görünüşçe, Görünüşe Göre, Şeklen
Lisanî kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dilsel
Doğrulama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tasdik, Teslim, Teyit
Kâhya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kizir
Alakadar Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlgilenmek
Müptedi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Özne
Mahfuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korunmuş, Saklanmış, Saklı, Korunaklı
Halsizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dermansızlık, Bitkinlik
Bağlanmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlişik, Vurgun
Mucrim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suçlu
İntizamlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli
Yasama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanunvericilik, Teşri
Sitare kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıldız
Tekstil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dokuma, Dokumacılık
İcraiye Komitesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belediye
Sersemlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sangılık
Halas Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurtulmak
Bağan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşük
Eklemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlave Etmek, Tamamlamak, Çoğaltmak, Artırmak, Beslemek, Koşmak, Koymak, Ulamak
Tümüyle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sırf
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.