Alakadar Olmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: İlgilenmek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Helezon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Helis, Kıvrımlı, Yılankavi
Sınama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deneme, Eleştiri, Prova, Tecrübe
Tertip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Düzenleme, Sıralama, Koldaş, Dizgi, Hile, Komplo, Düzene Koyma, Hazırlama
Açıkgöz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurnaz, Uyanık, Cingöz, Jandarma
Artakalan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Fazla, Artmış, Ziyade
Yır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Nağme, Şiir, Türkü, Şarkı, Ulama, Taganni
Çükündür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pancar
Mülazım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teğmen
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Cumhurbaşkanı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Reisicumhur
Kuşku kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şüphe, Tereddüt, Kuruntu, İşkil, Şek, Endişe, Evham, Narahatlık
Kriptoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gizyazıbilim
Ayrım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayırma İşi, Fark, Sekans, Kıvrım, Tefrik, Başkalık, Alt Bölüm, Ayrılma Noktası
Devrim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtilal, İnkılap, Islahat
Formasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biçimlenme, Yetişim
Ağlatı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tragedya, Trajedi
Kestirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahmin Etmek, Sezmek
Mırın Kırın Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nazlanmak
Yarar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fayda, Avantaj, Çıkar, Elverişli, Kâr, Kazanç, Menfaat, Uygun, Yarayan, Nefi, Ası
Ters kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Aykırı, Hırçın, Huysuz, Münasebetsiz, Sert, Zıt, Karşıt, Uymaz, Elverişsiz
Hatıra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anı, Hediye, Yadigâr, Yazıt, Andaç, Anmalık
Boşboğazlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yave, Zırva
Toplanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şişmanlamak, Üşüşmek, Yığılmak
Zırvalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşboğazlık Etmek, Cefengiyat Söylemek, Saçmalamak
Akbasma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aksu, Katarakt
İşkillenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Huylanmak, Pirelenmek, Şüphelenmek
Ayrıksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstisnasız
Davranma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muamele
Pupa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıç
Erik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alça, Kayısı
Yansıma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akis
Kapitalist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sermayedar
Zekâlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zeki
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.