Korumak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Önlemek, Bakmak, Beklemek, Esirgemek, Gözetmek, Gözlemek, Himaye Etmek, Kollamak, Müdafaa Etmek, Sakınmak, Saklamak, Savunmak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Tane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adet, Kıta, Parça
Gafilce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aymazca
Sırtüstü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arkaüstü
Bedbin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kötümser, Karamsar
Bükmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıvırmak, Eğirmek, Katlamak, Yapmak, Eğmek
Baştan Sona kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Daima, Tamamen, Tamamıyla
Titremek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sallanmak, Zangırdamak
Bozuşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Darılmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Stand-Up kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sözçatarlık
İhanet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak
Maslahatgüzar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşgüder
Depresyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çöküntü, Bunalım, Ruhsal Çöküntü
Ağırbaşlılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakinlik, Dinginlik, Ciddilik, Temkin, Vakar
Yağma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Talan, Çapul, Garet, Soygun, Soygunculuk
Düzenli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Disiplinli, Düzgün, Tertipli, Derli Toplu, Kararlı, Manzum, Mazbut, Muntazam, Yerli Yerinde
Özlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aramak, Darıkmak, Hasretini Çekmek, Sağınmak, Susamak
Refik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Dost, Eş, Koca, Zevç
Endazeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölçülü
Çiğde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hünnap
Etajer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekmece
Bahis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konu, Mevzu, Öcür, Söz, Laf
Dayanıklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağlam, Metin, Devamlı, Dözümlü, Güçlü, Pek
Pınar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulak, Çeşme, Kaynak, Memba
Eski kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çaput, Emektar, Ezelî, Külüstür, Paçavra, Sabık, Deneyimli, Tecrübesi Olan
Taktik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yöntem, Strateji
Fedakarlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özveri, Esirgemezlik
Dünyalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mal, Mülk, Para, Servet
Nobran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nadan, Kaba, Sert, Gönül Kırıcı
İçtenlikle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Candan, Halisane, Yürekten
Garet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yağma
Tan Yeri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ufuk
Bey kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Efendi, Eş, Koca, Komutan
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.