Sanılmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Gelmek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Tedarikli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlıklı
Oyulmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hakkedilmek, Kazıklanmak
Muhavere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma
Pislenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kirlenmek
Kabin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölme
Cop kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değnek
Sakınma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyat, İmtina
Yola Gitmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etmek, Yapmak
Şıltak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mızıkçı
Mahrem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Sırdaş, İçre, İnal
Susamış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teşne
İşte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bu, Budur, O, Odur
Tapınma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İbadet
Başı Dinç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rahat
Devre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dönem, Fasıl, Çevrim
Aferin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bravo, Yaşa
Güvenlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asayiş, Emin Amanlık, Emniyet, Emniyyet, Tehlikesizlik
Şişmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabarmak, Utanmak
Mücrim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suçlu
Medet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmdat, Yardım
Kakımak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Darılmak, Kızmak, Öfkelenmek, Paylamak
Bariyer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Engel
Karışık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzensiz, Bozuk, Bulaşık, Çapraşık, Dağınık, Girift, Jülide, Karanlık, Karma, Katışık, Kompleks, Melez, Muğlak, Pis
Muhafazakâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutucu
Örsek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşkün, Perişan
Mahkûm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hükümlü, Mecbur, Cezalı
Elmas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cevahir
Uydurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Becermek, Bulmak, Elde Etmek, Sağlamak
Yaşlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyar, Karı, Koca, Pinpon, (Göz) Sulanmış
Hemencecik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
Acemce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Farsça
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.