Reçete kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Çare, Nüsha, Yol, Yöntem
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Şikâyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakınma, Sızlanma, Yaygara
Müşavere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstişare
Ahdetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ant İçmek, Yemin Etmek
Murdar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kirli, Pis
Plaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kumsal, Çimerlik, Kumluk
Işıklanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aydınlanmak
Hortum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Burağan
Nefeslemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üflemek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Üretim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstihsal, Kuruluş
Oba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çadır, El, Ova, Yazı
Tezayüt Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak
Telin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lanet okuma, Lanetleme, Kargıma, Kargış, İlenme
Mabet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tapınak, İbadethane, İbadetgâh
İkinci Sınıf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Sıradan
Özen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dikkat, Hizmet, İhtimam, İtina
Beliye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Keder, Tasa
Yalınkat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tek Kat, Dayanıksız
Katnav kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seyrüsefer, Trafik
Yolculuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seyahat, Gezi, Sefer, Yol
Borumsu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Embubi
Paradoks kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çelişki, Karşıtlam
Atışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tartışmak, Münakaşa Etmek
Âlem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dünya, Cihan, Evren, Eğlence, Acun, Herkes, El Gün, Başkaları, Eller, Yabancılar, Çevre, Hava, Ortam
Eğilim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yönelme, Heves, Meyil, Nabız, Temayül
Mümessil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temsilci, Oruntak, Temsilci, Başkan
Abidevi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anıtsal
Akla Yatkın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Makul, Uygun
Gaddar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Cani, Hınzır, İnsafsız, Kıyıcı, Merhametsiz
Lime Lime kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cırık Cındır, Parça Parça
Dalavere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalga, Dolma, Dümen, Dolanla, Hileyle Gizlice Görülen Kötü İş, Sahtekarlık, Gizli Oyun
Cendere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pres, Basınç Makinesi; Dar Dere, Boğaz
Kasti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasten
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.