Mülteci kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sığınmacı, Sığınık, Sığınan
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
İfrazat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Salgı(lar), İrin
Topu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi
Müfredat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yönerge, Birimler, Ayrıntılar
Asri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Modern, Çağdaş, Çağcıl
Minnet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gönül Borcu, İç Yükümü
Çirozluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflık
Muhabere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haberleşme, İletişim, Salıklaşma
Yoklama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kontrol, Araştırma, Sınav, Muayene, Prova
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Takılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlişmek
Uyruklu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyruktan Olan
İsticar Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kiralamak
Cilasız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soluk
Dominant kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baskın, Başat, Egemen, Hakim, Başta Gelen
Kazamat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi
Gelin Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evlenmek
Hile kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Al, Dek, Dolap, Dolma, Dümen, Düzen, Entrika, Fesat, Fırıldak, Foya, Kapan, Külah, Mekir, Nakış, Olta, Oyun, Şaibe, Tertip, Desise, Aldaç
Vasıtasız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğrudan
Nesim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esinti
Uyurgezer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sairfilmenam
Hüner kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ustalık, Marifet, Beceriklilik, Uzluk
Mutlak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsız, Kesin, Kesinlikle, Muhakkak, Salt, Saltık
Nush kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğüt, Nasihat
Bir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bir Tek, Aynı, Müşterek, Yalnız, Eşit, Ancak, Benzer, Eş, Sadece, Tek, Vahit
Şerefsizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Onursuzluk, Alçaklık
Atalet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tembellik, İşsizlik, İşsiz Kalma, Gevşeklik, Uyuşukluk, Süredurum, İşlemezlik, Dinginlik, Durağanlık, Hareketsizlik
Tamtakır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bomboş
İşitsel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sem'i
Mütenasip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Orantılı, Uyumlu, Uygun
Susmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sükût Etmek, Kesmek
Underground kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeraltı
Batmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boğulmak, Gömülmek, Dalmak, İflas Etmek, Çökmek, Kaybolmak, Dokunmak, Gark Olmak, İncitmek, Kirlenmek, Sançmak, Yemek, Yok Olmak
Müşterek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortak, Ortaklaşa, Bir, Birlikte, Beraber
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.