Mefsuh kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı:
Bozulmuş
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Benzemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Andırmak, Okşamak, Sanısını Uyandırmak, Gibi Görünmek, Çalmak, Dönmek, Göstermek, Kaçmak, Kesilmek, Yaklaşmak
Ekşimik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesik
Yan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taraf, Cephe, Cihet, Huzur, Kanat, Kat, Kenar, Semt, Taç, Tali, Üst, Yer, Yön, Yüz
Moruk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlı, Baba, İhtiyar, Koca
Neşet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğmak
Şikayet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakınmak, Sızlanmak
Rumuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Simge, İşaret
Ülküsel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İdeal
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Bal Özü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nektar
Ari kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak, Hür, Özgür
Zümre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölük, Takım, Grup, Camia, Cins, Topluluk, Tür
Zahir Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek
Apostrof kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesme İmi, Kesme İşareti
Çopra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Balık Kılçığı; Sık Çalılık
Yayvan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yayık
Fethetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Almak, Girmek, Savaşarak Almak, Ülke Açmak
Hâsılı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kısacası, Hülasa, Sözün Kısası, İşin Sonu
Çeşit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cins, Kalem, Nev, Soy, Tür, Türlü, Bölüm
Halta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tasma
Anılan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mezkûr
Afet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıkım, Bela, Kırım, Kıran, Felaket, Facia, Kıyamet
Dipdam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hapishane
Müdürlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müdüriyet
Yanlış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hata, Sehiv, Yanılgı, Hatalı, Aykırı Olan
Doğaüstü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tabiatüstü
Hamail kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muska
Kısık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağır
Bizatihi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kendisi, Kendiliğinden
Tahriş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tırmalama, Kurcalama, Azdırma, İrkiltme
Cilvelenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fıkırdamak
Girintisiz Çıkıntısız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün
Leziz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lezzetli, Hoş, Güzel, Zevkli, Latif, Tadımlı
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.