Ülküsel kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: İdeal
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Çitmik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıngıl; Parmak Ucuyla Alınan (Miktar); Üzüm Salkımının Küçük Dalı; Çimdik
Ümranlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayındır
İçermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Havi Olmak, İhtiva Etmek
Malûl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sökel, Engelli, Sakat, Şikest
Lepirci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzci
Yozlaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Dejenere Olmak, Tereddi Etmek, Dönüşen, Özünden Uzaklaşmak
Harelenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mevişlenmek
Sıkıştırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tazyik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Sofa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gezinti, Hol
Telgraf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tel
Muharrer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazılı
İltihaplı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yangılı
Gücük Ay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şubat
Üstad kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Usta
Berelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hırpalamak
Kabul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerinde Görme; Katına Alma; Razı Olma
Terörizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yılgıcılık
Ata Ana kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ebeveyn
Ezinç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azap
Sürümek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürüklemek
Döndürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Bükmek, Vermek, Yönetmek
Korunmuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahfuz
Belirlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saptamak, Tayin Etmek, Tanımlamak, Sınırlamak, Daraltmak, Muayyen Etmek, Tespit Etmek, Yakalamak
Alaycı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müstehzi
Çetir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şemsiye
Yıpranmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eskimek, Aşınmak, Harap Olmak
İslam Gizemcisi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mutasavvıf
Soldurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak
Dünkü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Toy, Yeni
Kül Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kavurmak, Yakmak
Alıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müşteri, Almaç, Kamera
Hayta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başıboş, Haylaz, Serseri, Apaş
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.