Kaçıntı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kaçak, Sızıntı
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Sarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Boğmak, Bürümek, Çekmek, Çevirmek, Dolamak, Hücum Etmek, İhata Etmek, Kaplamak, Kucaklamak, Kuşatmak, Örtmek, Saldırmak, Tutmak
Destar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örtü, Sarık
Yaşlı Başlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olgun
Vizite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hekim Hakkı, Muayene Ücreti
İşbaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşgüzar
Mütekârip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakınsak
Lazıme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerekçe
Antre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Giriş, Girek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Fetha kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üstün
Boşuna kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abes Yere, Beyhude, Boş Yere, Gereksiz, Nafile, Nahak, Yararsız Yere, Tevekkeli
Bergüzar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hatıra, Armağan, Yadigâr
Amele kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşçi, Edimen, Emekçi
Hayın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hain
Memleketler Arası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uluslararası
Halayık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kadın Köle, Cariye
Korkusuzluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yürek
Esaret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutsaklık, Kölelik, Boyunduruk
Tikel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cüzi
Yıkıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahripkar
Hoppanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hoplamak
Verimkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Verimli
Dökmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akıtmak, Açıklamak, Açığa Vurmak, Bırakmak, Boşaltmak, Düşürmek, Harcamak, İfşa Etmek, Kullanmak, Ödemek, Saçmak, Salmak, Sarf Etmek, Serpmek, Söylemek, Taşımak, Yakmak
Cömertlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eli açıklık
Gramofon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sesyazar, Fonograf
Servis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hizmet
Birincil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ana, En İlk
Mukarenet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygunluk
Nazire kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık, Söz
Kara Pazar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karaborsa
Mevsimlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süremlik
Dere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akın, Küçük Çay, Öz
Okumamış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Cahil
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.