Sarmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Almak, Boğmak, Bürümek, Çekmek, Çevirmek, Dolamak, Hücum Etmek, İhata Etmek, Kaplamak, Kucaklamak, Kuşatmak, Örtmek, Saldırmak, Tutmak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Nezd kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yan, Kat
Kolektör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toplaç, Toplayıcı
İnak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nas, Dogma
Şevksiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İsteksiz
Faaliyetler kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ameliyat
Apansızın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aniden, Ansızın, Birdenbire, Apansız
Mahluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaratık
Ekşimsi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buruk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
İğrendirici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pis
Minimum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asgari, En Az, Azra, En Aşağı
Dezavantaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Engelleme, Zarar Verme Durumu
Gerileme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ricat
Nazenin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Narin, İnce
Bani kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurucu, Yapan
Milliyetçilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ulusçuluk
Kınnap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sicim
Muhasebe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saymanlık
Sütsüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kart
Padişah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hükümdar, Sultan, Han, Hakan, Hünkâr
Hor kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Aşağı, Önemsiz
Pot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gaf, Hata, Sal, Şişlik, Büzülme, Kıvrım, Yanlışlık
Bedbaht kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mutsuz, Talihsiz, Bahtsız, Bahtı Kara, Zavallı
Hazım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sindirme, Sindirim
Dış Alım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İthalat
Oyun Ebesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ebe
Farımak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eskimek, İhtiyarlamak, Kocamak, Usanmak, Vazgeçmek, Yaşlanmak, Yıpranmak, Yorulmak
Sufi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mutasavvıf
Yağlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Büyük Mendil
Konsantrasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoğunlaşma, Derinleşme
Tereddüt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duraksama, Kararsızlık, İkircim
Sözleşme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma, Kontrat, Mukavele, Akit, Bağıt
Mürebbilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğitmenlik, Dadılık
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.