Kıskançlık Etmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kıskanmak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Bitap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Argın, Halsiz, Bitkin, Yorgun
Proleter kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emekçi, İşçi
Satürn kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sekendiz, Zühal
Uygulamalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tatbikî, Tecrübi
Duhul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Giriş
Çapaçul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kılıksız, Hırpani, Pasaklı
Üşengen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üşengeç, Tembel
Tepesi Üstü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tepetakla
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Virüs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mikrop
Ayrı Ayrı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değişik
Gocunmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acışmak, Çekinmek, Kaçınmak, Üstüne Götürmek, Alınmak
Konstrüksiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapı, Kurgu
Durmadan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Aralıksız
Uygunsuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ekşi, Münasebetsiz, Yersiz
Aklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İbra Etmek, Temize Çıkarmak, Beraat Ettirmek, Beraat Kazandırmak
Kondu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gecekondu
Okus Pokus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolap, Düzen, Hile
Nüksetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Depreşmek, Üstelemek, Geri Dönmek
Şehirci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kentçi
Tretuvar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırım
İmarlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayındır
İşveli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dişi
Harbi Deste kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müfreze
İkircikli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mütereddit
Tecrit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalıtım, Yalıtım, İzolasyon, Soyutlama, Tekitme, Ayırma
Acılanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acılaşmak
Daha kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şimdiye Kadar, Henüz
Asabilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sinirlilik
Satkınlık Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gammazlamak
Meftuniyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutkunluk
Azami kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maksimum, En Çok, Olanca, En Yüksek, En Büyük
Korumak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önlemek, Bakmak, Beklemek, Esirgemek, Gözetmek, Gözlemek, Himaye Etmek, Kollamak, Müdafaa Etmek, Sakınmak, Saklamak, Savunmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.