Güç kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ağır, Bilek, Can, Çetin, Derman, Fer, Hâl, Hız, Kudret, Kuvvet, Mecal, Müşkül, Sarp, Takat, Zor, Efor
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Dizge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Manzume, Cümle, Jüye, Meslek, Sistem
Geçe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaka
Avize kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asman, Çilçırak
Burcu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Itır, Güzel Koku
Çetene kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kenevir
Dinleme Salonu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oditoryum
Konuşkan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dilbaz, Danışkan
Gedik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmtiyaz, Kertik, Yara, Büyük Çentik, Rahne, Çatlak, Aralık, Kusur, Bırakı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Eko kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yankı
Nişan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yavuk, Alamet, Belirti, Çentik, Dağ, Gösterge, İşaret, İz, Rozet, İm, Belgi, Yavukluluk
Efkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fikirler, Tasa, Kaygı, Düşünceler
Yılgınlaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmek
Gülme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kahkaha
Tutulmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kazanmak, Kesilmek, Olmak, Sevmek
Bulutsuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Berrak
Kazamat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi
Lezyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıpranma
Daire kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teğre, Çember, Çevre, İdare, Kat, Menzil, Ofis, Değre, Evir, Bölük
Batmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boğulmak, Gömülmek, Dalmak, İflas Etmek, Çökmek, Kaybolmak, Dokunmak, Gark Olmak, İncitmek, Kirlenmek, Sançmak, Yemek, Yok Olmak
Hemreylik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanışma
Dinçleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dincelmek
Yelken kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yelkenli
Oynak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hareketli, Değişken, Eklem, Mafsal
Anlama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İntikal, İrfan, Vukuf, Zeki
Başefendi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başkatip
Duyarga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anten
Tümel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Külli
Yayan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yürüyerek, Ayakla, Bilgisiz, Naşir, Piyade, Yaya
Nakil Aracı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşıt
Nesne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şey, Zat
Gına kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Usanç, Bıkma, Bolluk, Yetinme
Abanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüklenmek, Çullanmak, Yaslanmak, Bastırmak, Dayanmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.