Gedik kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: İmtiyaz, Kertik, Yara, Büyük Çentik, Rahne, Çatlak, Aralık, Kusur, Bırakı
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Çodar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Celep
Swift kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hızlı
Tetanos kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kazıklıhumma
Üst Dikili kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üstyapı
Aşikâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Apaçık, Sarih, Açık, Belli, Meydanda, Besbelli Olan, Ortada Olan, Gizli Olmayan, Mahsus
Çileli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntılı
Çıt Yok kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sessiz, Sakin
Asal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Başlıca, Ana, Temel, Esasi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Doyurucu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kandırıcı, İnandırıcı, Tatminkâr
Cüda Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak
Olta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Hile, Karmak, Oyun, Yem
Hayalci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hayalperest
Temiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Lekesiz, Kirsiz, Özenli, Ak, Aydınlık, Berrak, Duru, Harbi, Masum, Necip, Pak, Hijyenik, Nezih
Gelişim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnkişaf, Tekâmül
Üstüne Almak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüklemek
Et kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ten
Çapraşık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Girift, Karışık, Muğlak
Bilamübalağa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abartmadan
Diyerek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diye
Çevir Sesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sinyal
Başkaları kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Âlem
Tor kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Ağ, Çekingen, Ham, Toy, Utangaç, Yabani, Görgüsüz, Eğitilmemiş, Yabanıl
Duyarlılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duygunluk, Duyarlık, Hassaslık, Hassasiyet
Ferah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntısız, Sevinçli, Geniş, Bol, Hafif, Sevinç, Sevinçlilik, Havadar, Aydınlık, İç Açıcı (Yer)
Mülteci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sığınmacı, Sığınık, Sığınan
Radyoaktif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Işın Etkin
Uğurlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kademli, Kutlu, Mübarek, Meymenetli, Tekin
Arkadaşlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dostluk, Yârenlik, Yoldaşlık, Refiklik, Tomdaşlık, Hempalık, Omuzdaşlık, Ünsiyet, Şeriklik
Araklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak, Çalmak
Eritme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hal
Taaffün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kokuşma
Aytışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atışmak, Tartışmak, Münakaşa Etmek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.