Görünüş kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Çehre, Eşkâl, Görünüm, Manzara, Suret, Zahir, Zevahir
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kontrolcü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denetçi
Zindelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinçlik
Hususiyle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle, Ahbaplık, Bilhassa
Sütnine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Daye
Aşağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alt, Kötü, Adi, Bayağı, Hor, Süfli
Esir Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alıkoymak
Sarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Boğmak, Bürümek, Çekmek, Çevirmek, Dolamak, Hücum Etmek, İhata Etmek, Kaplamak, Kucaklamak, Kuşatmak, Örtmek, Saldırmak, Tutmak
Tretuvar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırım
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Akmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelmek, Karışmak, Katılmak, Süzülmek
Petrol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeryağı, Gaz Yağı
Siz Dizimi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sentaks
Adam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnsan, Erkek, Mert, Eş, Koca, Kişi, İnsanoğlu, Herif, Zat, Zevat
Koşturmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çabalamak, Uğraşmak
İktiza Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerekmek
Ceviz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koz, Yangak
Bürokrasi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Resmiyetçilik, Kırtasiyecilik
Henüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şimdi, Az Önce, Daha, Hâlâ, Yeni
Mesture kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Kapalı, Örtülü
Acul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aceleci, Çabuk, Hızlı
Bekâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mücerret, Subay
Çiğindirik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Omuzluk
Dakiklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayar
Şüpheli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkulu, Kötülükçü, Zanlı, Çirkin
Mahsuldarlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Randıman, Verim
Ör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çit, Perde, Havale
Antropoit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnsansı
Başta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlkin, Özellikle
Ast kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alt
Gerekmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lazım Olmak, İcap Etmek
Karanlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çirkin, Karışık, Sıkıntı, Üzüntü, Zifiri, Zulmet
Çiğit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekirdek
Meyil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğim, Akıntı, Özlem, Eğilim, Temayül, İlgi, Eğiklik, Sevme, İstek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.