Acul kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Aceleci, Çabuk, Hızlı
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Fazlalaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak
Mayo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çimme Tumanı
Meyletmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yönelmek, Eğilmek, Yeltenmek
Şanssız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uğursuz
Sözcük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kelime, Lügat, Söz
Erişmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çatmak, Çıkmak, Değmek, Demek, Girmek, Ulaşmak, Varmak, Yetişmek
Yırtıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahir, Vahşi, Müfteris
Lokal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerel, Sınırlı Bölge, Mahalli, Mevzii, Dernek Evi, Gece Kulübü
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Emsal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benzer, Eş, Yaşıt, Eşit, Denk, Numune, Örnek
Bu Arada kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beraber
Acıklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hazin, Trajik, Dramatik, Üzücü, Dokunaklı, Feci, Gussalı, Kederli
Doğaüstü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tabiatüstü
Piknik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kır Aşı, Seyir, Kır Yemeği
Buton kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düğme
Onulmaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz
Erden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakire, El Sürülmemiş
Rencide Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İncitmek
Cinayet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıya
Cansiperane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Canını Verircesine, Özveriyle
Senkronizasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşleme
Katil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öldürme; Cani; Öldürücü, Ölüme Neden Olan
Çalışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gitmek, İşlemek
Bedbaht Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzmek
Salamanje kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yemek Odası
Merhale kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Basamak, Derece, Konak, Menzil, Safha, Evre
Öşür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ondalık
Özlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kişi, Zat, Özdek, Öz Madde, Cevher, Nelik, Mahiyet, İş, Kar, Husus
Kuzguni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kara
Endişeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaygılı
Takanak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alacak, Borç, İlişki, Takıntı
İskambil Kâğıdı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kâğıt
Yumuşak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hafif, Hoş, Müsamahakâr, Sessiz, Tatlı, Uysal
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.