Girmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Almak, Başlamak, Bulaşmak, Buyurmak, Dönüşmek, Erişmek, Fethetmek, Geçmek, Girişmek, Kaçmak, Katılmak, Sığmak, Ulaşmak, Vurmak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Gezgin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seyyah
Tahliye Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşaltmak
Muhasara Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuşatmak
Pürüzlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karışık
Rüzgârlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esmek, Savurmak
Sakinlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Sükûnet
Tekevli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Monogam
Şırakkadak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Meşakkat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Sıkıntı, Zorluk
Mümkün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabil, Muhtemel, Olabilir, Olası, Olanaklı
Varlıkbirliği kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vahdeti Vücut
Bedelsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılıksız
Kurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek, Hazırlamak, Sağlamak, Tasarlamak, Yapmak, Monte Etmek
Giyinecek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Giyecek
Kesilmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinmek, Yorulmak, Bitkinleşmek, Makaslanmak, Kapatılmak, Beğenmek, Benzemek, Dönmek, Durmak, Ekşimek
Berduş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başıboş, Serseri, Bozuk, Pis
Duhul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Giriş
Müsamaha kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hoşgörü, Yumuşaklık, Görmezlikten Gelme, Göz Yumma
Müstacelen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İvedilikle, Çabucak
Parlamenter kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Milletvekili
Küşümlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaygılanmak, Kuşkulanmak
Buat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kutu
Eleştirmeci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Münekkit, Tenkitçi
Bilimci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgin
İane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağış, Yardım
Mekân kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belde, Ev, Uzay, Yer, Yurt, Oturulan Yer
Tatminkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doyurucu, İkna Edici, Kanaatlendirici, Uygun
Likidasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tasfiye
İşkil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evham, Kuruntu, Kuşku, Vesvese, Sanı, Şüphe
Doğurgan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dişi, Velut, Verimli
Hukuki Mühlet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müruruzaman
Şuh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dişi, Neşeli, Serbest
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.