Gebe kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Boğaz, Hamile, İki Canlı, Yüklü, Aylı
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Mezun Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak
Nevazil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nezle, İngin, Duma
Bozuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kusurlu, Aksak, Düzensiz, Hurda, Dargın, Berbat, Çap, Eğreti, Gergin, Kaput, Karışık, Kızgın, Kötümser, Ucuz
Kızılca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızamık, Kızıl
Riayet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saygı, Ağırlama, Uyma
Şatafatlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Cafcaflı, Görkemli, Lüks
Karınzarı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Periton
Kolera kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Veba
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Dogma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kör inanç, İnak
Mezarcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gömütçü, Sinci
Bazısı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kimi, Kimisi
Burulgan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Girdap
Papatya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çobanyastığı
Hayat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avlu, Can, Meslek, Ömür, Varlık, Yaşam, Yaşantı, Yazgı, Dirim
İlgili kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlgilenmiş Olan, İlgisi Bulunan, Alakalı, Alakadar, Müteallik, Bağlı, Ait, Müntesip
Tutmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Alıkoymak, Avlamak, Bağlamak, Başlamak, Beğenmek, Benimsemek, Bürümek, Girişmek, İzlemek, Kalmak, Kaplamak, Kapmak, Kavramak, Kullanmak, Müdafaa Etmek, Saklamak, Sarmak, Saymak, Sunmak, Taraftar Olmak, Tutuklamak, Uğramak, Ulaşmak, Varmak, Yakalamak, Yapışmak, Yapmak, Yenmek, Yönelmek, Zapt Etmek
Buat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kutu
Salavat Parmağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşaret Parmağı
Sözdizimi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sentaks
Araz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, İlinek, Bulgu, Semptom
Bilici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alim
Matlaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soluklaşmak
Serin Kanlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soğukkanlı
Besbeter kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Daha Beter
Bitirmiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açıkgöz
Kendiliğinden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bizatihi, Binefsihi
Çökme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göçük
Belik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örgü
Hızlılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürat
Sucu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saka
Fırtınalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karışık
Hayat Hikâyesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öz Geçmiş
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.