Bağlamak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Düğümlemek, Söz Almak, Takmak, Cezbetmek, Tamamlamak, Tutmak, Tutturmak, Yok Etmek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Mahrem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Sırdaş, İçre, İnal
İsteklendirme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teşvik
Kolpo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalavere
Kısım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Hisse, Bölük, Kesim, Kol, Fasıl, Hizip, Parça, Takım
Casus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ajan, Çaşıt
Düşlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hayal Etmek
Yaşamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Duymak, Geçinmek, Geçmek, Görmek, Hissetmek, Kalmak, Oturmak, Hayatta Olmak, Sürdürmek, Eğleşmek, Keyif Sürmek, Ömür Sürmek
Sır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Giz, Peçe, Camsı Vernik, Gizem
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Badire kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Felaket, Güçlük, Zorluk, Tehlikeli Durum
İkrah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İğrenme, Tiksinme
Sefalet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoksulluk
Derrake kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dimağ
Tasnif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sınıflama, Ayırma, Bölümleme, Ayrılama
Üs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Esas, Kök, Temel, Özek, Dayanak
Mütehavvil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değişken
Bere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ezik, Çürük, Sıyrık, Hafif Haraplık, Başlık
Sürçmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanılmak
Nedeniyle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sebebiyle, Yüzünden, Yüz
Kiler kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ambar, Dolap
Sava kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haber, Muştu
İhtiyarlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kocamak, Yaşlanmak
Müstamel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eski
Soğutkan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soğutucu
Numunelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örneklik, Göstermelik
Eğe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaburga, Dıh
Çalçene kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geveze, Durup Dinlemeden Konuşan, Çenesi Düşük
Emülsiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sütsü, Duyarkat
Çitmik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıngıl; Parmak Ucuyla Alınan (Miktar); Üzüm Salkımının Küçük Dalı; Çimdik
Dejenerasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soysuzlaşma, Yozlaşma
Fikrisabit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saplantı
Şairlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ozanlık
Yayımcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Naşir, Tabi
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.