Eğe kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kaburga, Dıh
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Makule kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çeşit, Takım
Tabur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Grup, Küme, Yığın
Teşkil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oluşturma, Oluşum
Başarısız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıfır
Yabancı Dil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çet El Dili
Arasız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli
Ölçüştürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak, Mukayese Etmek
Koymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Atmak, Ayırmak, Bırakmak, Çekmek, Dokunmak, Eklemek, Etkilemek, Katmak, Salmak, Terk Etmek, Vazetmek, Vurmak, Yakınmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Mezar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çukur, Kabir, Gömüt, Sin
Zırt Fırt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zırt Pırt
Kitle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kütle, Yığın, Topak, Öbek, Topluluk
Paylamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acılamak, Azarlamak, Darılmak, Tanlamak
Ehlileştirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evcilleştirmek, Uysallaştırmak
Redaktör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmen
Alengir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Fiyaka, Gösteriş, Hile, Tuzak
Yiğitlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cesaret, Erdem, Kahramanlık, Şecaat
İspirtocu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gammaz
Derinti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toplantı, Derme Çatma, İnsan Sürüsü, Güruh
Tayin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atama, Nakil, Tamlayan, Belirleme, Belirtme, Gösterme, Kararlaştırma
Sarih kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belgin, Belirgin, Açık, Aydın, Belli
Çepine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanlama
Hesap Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek, Hesaplamak, Tartmak, Tasarlamak
Kelle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Kafa, Kafatası, Tane, Başak
Münkesir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırgın, Kırık
Giz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Peçe, Sır
Efsus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazık
Gözetçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bekçi
Polis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kolluk, Kollukçu, Zabıta, Sakçı
Şapka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasket, Kep, Başlık
Kötü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Aşağı, Aşırı, Berbat, Çok, Döküntü, Duman, Fena, İbret, Kaba, Kaput, Kara, Kör, Melun, Nadan, Nahoş, Pis, Sıfır, Şer, Tehlikeli, Yaman, Yaş, Endişe Veren
İzlek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Patika, Keçiyolu
Cemiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dernek, Düğün, Sosyete, Topluluk, Toplum, Kurum
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.