Atlamak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Aldanmak, Atlanmak, Binmek, Çıkmak, İnmek, Tullanmak, Yanılmak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Lakırdı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söz, Laf, Konuşma, Boş Söz, Dedikodu
Son Had kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Limit
Büyük Anne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nine
Yepyeni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görülmemiş
Dava kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Celse, Sevgili, Sorun, Ülkü, Konu, Sav, Mesele
İstihbar Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duymak, Öğrenmek
Teberru kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlama, Bağış
Ulaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aksetmek, Bulmak, Çatmak, Dayamak, Dayanmak, Değmek, Elde Etmek, Erişmek, Gelmek, Girmek, Gitmek, Göndermek, İnmek, Kavuşmak, Mazhar Olmak, Tutmak, Uzanmak, Varmak, Vasıl Olmak, Yansımak, Yetişmek, Yetmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Zehle Döken kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İllet
Kapalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı, Gizli, İçe Dönük, Müphem, Örtülü, Saklı, Zımni, Mahsur, Münhasır
Dümdar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artçı
Nekbet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşkünlük, Talihsizlik
Çözülen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Münhal
Yol Halısı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yolluk
Abidevi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anıtsal
Antrparantez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıca, Ayraçta, Söz Arasında, Sırası Gelmişken, Söz Açılmışken, Akla Gelmişken, Konuyla İlgisi Olmaksızın
Refika kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zevce, Eş, Karı
Toprak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arazi, Kara, Ülke, Zemin, Bölge, Tarla
Burgaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Su Çevrisi, Girdap
Bohça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkın, Bütçe
Kesiksiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devamlı, Sürekli, Süreli
Mukabil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşı, Rağmen, Karşılık
Fark Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Ayırmak, Değişmek, Duymak, Görmek, Seçmek, Sezmek
Kembağal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fakir, Fukara, Sefil, Yoksul, Züğürt
Kürsü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Sandalye
Ongunluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bereket, Bolluk, Mutluluk, Saadet
Alengir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Fiyaka, Gösteriş, Hile, Tuzak
Sapınç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sapıklık, Dalalet
Ağıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hale, Ayla, Saya
Susamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özlemek
İyileşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dirilmek, Kaynamak, Yakşılaşmak, Salah Bulmak
Nezretmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adamak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.