Fark Etmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Anlamak, Ayırmak, Değişmek, Duymak, Görmek, Seçmek, Sezmek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kıta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ana Kara, Dörtlük, Parça, Tane
Şalter kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar, Gişe, Çevirgeç
Vazgeçilmez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elzem
Tanınan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maruf
Elverişsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Namüsait
Şüheda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şehitler
Asbest kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaya Lifi, Taş Pamuğu
Canlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Dinç, Diri, Faal, Güçlü, Kıvrak, Zinde
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Nişangâh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hedef, Bakıncak
Kıssalar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kısas
Tutumsuzluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İsraf
Nüfuzkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü
Muhannet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Korkak, Namert
Boşalmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnhihal Etmek, Deşarj Olmak
Aktiflik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etkinlik
Şart Şurt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kural
Vurgulamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nazara Çattırmak, Belirlemek, Damgasını Vurmak
Medeni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kültürel, Uygar
Müfret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Bireysel, Teklik
Muhabir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Salıkman, Bildirmen, Aytar, Haberci
İpsiz Sapsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Serseri
Üzüntü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Istırap, Acı, Dert, Elem, Ezgi, Gaile, Gam, Karanlık, Kaygı, Keder, Kor, Tasa, Teessür, Usanç, Yara, Yeis, Dem
Karahumma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tifo
Sudan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önemsiz, Saçma
Piyaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soğan
Uzamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnmek
Kocabaşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muhtar
İçeri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gönül, Hapishane, Yürek
Yükleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doldurma, İsnat
Yabancı Dil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çet El Dili
Sabitlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tespit Etmek
Apışlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağ
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.