Yır kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ezgi, Nağme, Şiir, Türkü, Şarkı, Ulama, Taganni
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Konar Göçer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göçeri
Çok kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Fazla, Fena, Geniş, Hayli, İyi, Kötü, Mebzul, Öte, Pek, Sonsuz, Yığınla, Yoğun
Duyurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yayımlamak
İhtiyarlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlılık, Güçsüzlük, Zayıflık
Enlem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı En Dairesi, Paralel
Telin Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lanetlemek
Batık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mağruk, Gamze
Yığınak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mecma, Tecemmu, Tahaşşüt
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Öykü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hikâye
Madde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cisim, Unsur, Özdek, Öğe, Husus, Öz, Şey, Nesne
Ateşlilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hararet
Vertikal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dikey
Uhde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üstlenme, Görev, Sorumluluk
Dalavereli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çirkin
Hemoroit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basur
Hırtapoz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Sersem, Şaşkın
Tabaklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sepilemek
Voli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kâr, Kazanç, Vurgun
Öte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çok, O Taraf, Üst
Yönelmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dönmek, Gelmek, Tutmak, Teveccüh
Ayran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katık
Hazırlıklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mücehhez
Parke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parke Taşı
Turfa Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çürümek
Mütevazı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alçak Gönüllü, Kurumsuz; Gösterişsiz
Hezen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dal, Değnek, Sopa
Boynu Bükük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün
Muzaheret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kömek, Yardım
Hırpalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dövmek, Tepelemek, Örselemek
Ayla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağıl, Hale
Misilleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dengiyle Karşılama
Yaşlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyar, Karı, Koca, Pinpon, (Göz) Sulanmış
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.