Adamak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Niyet Etmek, Ayırmak, Nezretmek, Vadetmek
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Makam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Orun, Ölçü, Huzur, Kat, Koltuk, Mesnet, Mevki, Post, Sandalye, Terane, Yer
Yasak Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yasaklamak
Şikayet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakınmak, Sızlanmak
Terazi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tartı, Vezne
Peşinen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önceden
Kaypak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dönek, İtibarsız, Kaygan
Dözüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hoşgörü, Tahammül, Tolerans
Kıraathane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kahve
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Issızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vahşet
Terlan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğan
Ağız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dudak, Gaga, Kavşak, Kenar, Uç
Başkaldıran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Serkeş
Al kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kırmızı, Kızıl, Aldatma, Düzen, Tuzak, Hile, Dek, Dolap
Feshetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dağıtmak, Kapatmak, Kaldırmak, Bozmak, Lağvetmek
Beleş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılıksız, Bedava, Ücretsiz, Karşılıksız Olarak, Emeksiz, Parasız, Havayi, Müft, Müfte, Pulsuz
Armada kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Donanma
Kurum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cemiyet, Çalım, Gösteriş, Gurur, İs, Kasıntı, Kuruluş, Müessese, Tekebbür, Tesis, Büyüklenme, Azamet
Çekingen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ürkek, Utangaç, İçine Kapanık, Pasif, Tor, Sıkılgan, Muhteriz
İham kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İma, Telmih
Dua kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakarış, Fatiha, Yalvarma
Venüs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çolpan, Çoban Yıldızı, Çulpan, Zühre
Adaklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nişanlı
Katetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölmek, Kesmek
Asabilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sinirlilik
Aşağılamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hakaret Etmek, Tenezzül Etmek, Tezellül Etmek, Boyamak
Kesif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalın, Sık, Yoğun, Koyu, Saydam
Azman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelişmiş, İri, Büyük
Mümessil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temsilci, Oruntak, Temsilci, Başkan
Tekevvün Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oluşmak
Zımni kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, İçerik, Kapalı
Sal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tabut
Götürülmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gitmek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.