Şantör kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Şarkıcı (Erkek)
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Tatlılıkla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tatlı
Semere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meyve, Ürün, Verim, Yemiş, Yarar, Sonuç
Kendi Hâlinde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sessiz
Sülâle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soy Sop, Aile, Ev, Hanedan, Soy, Tohum, Ocak
Boktan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yararsız
Düzen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyum, Nizam, Sistem, Konsept, Rejim, Komple, Al, Dek, Dolap, Fırıldak, Hile, İntizam, Kapan, Kol, Komplo, Olta, Oyun, Rabıta, Seviye, Sıra, Tertibat, Tertip, Yerleştirme, Akort
Tüketmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitirmek, Harcamak, Kurtarmak, Sarf Etmek, Süpürmek, Temizlemek, Yemek, Yok Etmek, Öldürmek, Feda Etmek, Yoğaltmak
Defo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Kusur, Özür
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Belirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tebellür Etmek, Tezahür Etmek, Tebarüz Etmek, Sarahat Kesp Etmek, Dolaşmak, Peyda Olmak, Teşekkül Etmek, Uçmak, Uyanmak, Zahir Olmak
Acul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aceleci, Çabuk, Hızlı
İmdi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Şimdi
Amir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buyuran, Buyurucu, Üst, Baş
Diye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göre, İçin
Çiğin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Omuz
Esrik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dumanlı, Sarhoş, Esrimiş, Mest
Basak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Merdiven
Ökçe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taban, Topuk
Hava kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tenek, Atmosfer, Ambiyans, Ahvalruhiye, Âlem, Beste, Cazibe, Çevre, Durum, Eda, Esinti, Esir, Gökyüzü, Keyif, Muhit, Ortam, Tarz
Battal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşe Yaramaz, Kullanılmaz, Alışılandan Büyük
Fazlalaşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çoğalma
Aksakal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ermiş, Evliya
Bindirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eklemek, Katmak
Gülümseyen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mütebessim
Kıytırık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Bayağı, Değersiz
Ehli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ehlileştirme, Evcil
Gücenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Burulmak, Darılmak, Ikınmak, İncimek, İncinmek, Kırılmak
Ayak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bacak, Basamak, Kıç
Aksi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ters, Zıt, Menfi, İnatçı, Hırçın, Huysuz, Karşıt, Titiz, Geçimsiz, Kötü, Münasebetsiz, Olumsuz, Suratsız
Rücu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cayma, Dönme
Çakır Pençe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli
Tef kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaval
Elmastıraş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elmas
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.