İstisnai kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Özel, Ayrık
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Alın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ön Yüz, Karşı
Battal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşe Yaramaz, Kullanılmaz, Alışılandan Büyük
Tanin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tınlama, Yankı, Çınlama
Endikatör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösterge
Mavi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gökçe
Vasıf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nitelik, Mahiyet
Görmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fark Etmek, Almak, Anlamak, Bakmak, Çıkmak, Değerlendirmek, Gezmek, İzlemek, Karşılaşmak, Kavramak, Rastlaşmak, Seçmek, Seyretmek, Sezmek, Vermek, Yaşamak
Boy Bos kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değer, Kesim
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Lokman Ruhu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eter
Gücük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bodur, Kısa
İbdai kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özgün
İlan Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yayımlamak
Avlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakalanmak, Avcılık Etmek
Hükümlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahkûm, Cezalı
Külah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hile, Kalpak, Oyun, Papak
Ferdiyetçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bireyci
Varsayımsal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Farazi
Retina kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağ Tabaka
Tabaka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katman, Derece, Kat, Tütünlük, Kesim, Topluluk, Sınıf
Boydak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bekâr, Serbest, Yalnız
Öç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İntikam
Vezin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölçü, Tartı
Çökük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göçük
Üstyapı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üst Dikili
Ezbere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilmeden, Ezberden
Kederli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acılı, Acıklı, Tasalı
Caiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Yerinde, Gerekli, Yerinde Sayılan, Yakışık Alan
Ilımlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İtidalli, Mutedil, Orta, Ölçülü, Temkinli, Veznin
Ker kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kudret, Kuvvet, Sadasız, Sağır
Okkalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Ağır, Çok, Fazla, Hürmetli
Televizyoncu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzleçmen
Meteliksiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Züğürt
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.