Eğitim Sitesi

Döviz Kuru Rejimleri Nedir? Döviz Kuru Rejimleri Hakkında Kısaca Bilgi

Döviz Kuru Rejimleri Terimi Hakkında Bilgiler

Ekonomi, Bankacılık Terimi Olarak Döviz Kuru Rejimleri:

Döviz kurları günümüzde özellikle küçük ve açık ekonomiler için taşıdıkları önem ve reel ekonomiyi doğrudan etkileme potansiyelleri nedeniyle, uygulanan para politikası çerçevesinde doğrudan hedef, gösterge veya araç olarak kullanılmaktadırlar. Döviz kuruna yönelik uygulamalar, bir uçta sabit kur rejimi, diğer uçta ise serbest dalgalı olmak üzere, iki rejim arasında şekillenmektedir. Sabit kur rejiminde, ulusal paranın değeri yabancı bir para veya paralardan oluşan bir sepet karşısında sabitlenmekte ve bu değerin sürmesi para otoritesi tarafından bazen açık bazen de dolaylı olarak garanti edilmektedir. Para Kurulu (Currency Board) türü uygulamalarda, bir taraftan kur sabitlenirken diğer taraftan ulusal para arzı tamamen bu kur üzerinden gerçekleştirilen döviz alım-satımlarına bağlanmaktadır. Serbest dalgalı kur rejiminde ise, döviz kurunun fiyatı piyasada oluşan arz ve talebe göre belirlenmektedir. Bunların yanı sıra birçok ara rejim mevcuttur. Örneğin dalgalı kur rejiminde kur büyük ölçüde piyasadaki arz ve talep koşullarına göre belirlenmekle birlikte para otoritesi piyasaya seyrek olarak ve sınırlı miktarlarda müdahale etmekte; kontrollü dalgalanma (managed float) rejiminde yine herhangi bir kur hedefi olmamakla birlikte çeşitli nedenlerle sık sık müdahaleler gerçekleşebilmektedir. Sürünen kur (crawling peg) adı altındaki rejimlerde ise, kur belirli bir takım kriterlere göre yönlendirilmekte ve para otoritesi tarafından gerektiğinde müdahale edilmektedir. Kura yönelik bu tür rejimlerin seçimi, ülkelerin içinde bulunduğu şartlara göre değişmektedir. (Exchange Rate Regimes)

 

    Benzer Ekonomi, Bankacılık Terimleri

    İhraç: Sermaye piyasası araçlarının ihraçcılar tarafından çıkarılıp, halka arz edilerek veya halka arz edilmeksizin satışıdır.

    Kredi Riski: Borçlunun, vade sonunda anapara ve faiz ödemelerini yerine getirmemesinden kaynaklanan risk.

    İnorganik Büyüme: Bir şirketin kendi faaliyetlerindeki artış yerine birleşme ve satınalmalarla büyümesi.

    Portföy Teorileri: Çeşitli risk ve getiri yaklaşımları altında portföy oluşumlarını inceler. Portföy oluşumu ve yönetime ilişkin, risk-getiri yaklaşımı altında portföyde yer alacak kıymetlerin seçim sürecinin nasıl ve hangi kriterlere göre yapılacağına ilişkin ilk teorik çalışma 1952 yılında "portfolio selection" adı altında Harry Markowitz tarafından yapılmıştır (Bu ve sonraki çalışmaları ile 1990 yılında Nobel Ekonomi ödülünü bu konunun diğer teorisyenleri ile paylaşmıştır). Teorik yapı, Markowitz Modeli, 1963 yılında William Sharpe'ın (1990 nobel ödüllü diğer teorisyen) "Single Index Model" adı altında geliştirdiği model ile basitleştirilmiş, bir anlamda hesaplama güçlüklerinden arındırılarak daha uygulamaya yönelik bir hale getirilmiştir. Teorik yapının gelişme süreci, 1964 yılında Sharp, 1965 yılında Linther, 1966 yılında Mossin' in ayrı ayrı geliştirdikleri "Capital Assets Pricing" model adlı çalışmalar ile devam etmiştir. 1967 yılında Steve Ross bu teori ile bağlantılı olarak "Arbitrage Price Theory" adı altında yeni bir yaklaşım oluşturmuştur. Bu tür teorik çalışmalar, optimal portföy yönetimi altında yoğun bir biçimde kullanılmaktadır.

    Diğer terim sözlüklerini de inceleyebilirsiniz.

    Online Ekonomi, Bankacılık Terimleri Sözlüğü