Eğitim Sitesi

Antik Tiyatro Nedir? Antik Tiyatro Hakkında Kısaca Bilgi

Antik Tiyatro Terimi Hakkında Bilgiler

Tiyatro Terimi Olarak Antik Tiyatro:

Eski Yunan ve Latin tiyatroları için kullanılan terim. İ.Ö. 5. yüzyılda olgunluk çağına ulaşan antik Yunan tiyatrosu, antik Yunan tragedyası (Aiskhylos, Sophokles, Euripedes) ve antik Yunan komedyası yanı sıra, Aristoteles ile gösterilir. Antik Roma tiyatrosu ise, başlıcalıkla antik Roma komedyası (Plautus, Terentius) ile tanınır. Batı tiyatrosunun temelini oluşturan Antik Tiyatro, aynı zamanda Batı drama sanatı ile drama kuramının da temelini oluşturur; gerek drama, gerek tiyatro olarak Antik Tiyatro, tüm tiyatro tarihinin ve tiyatro deneyiminin beşiğidir. Günümüze kadar etkilerini sürdürmüş ve sürdürmekte olan Antik Tiyatro, başlıcalıkla şu özgün özellikleriyle gösterilmektedir:
1- Dinsel törensi kökenleri dolayısıyla, şenlik tiyatrosu;
2- Siyasal hak ve din-ahlâksal yükümlülük olarak, yaklaşım tüm kent halkının izlemeye katılması dolayısıyla, kitle tiyatrosu;
3- Gerek doğal-toplumsal koşulları, gerek mimari yapısı dolayısıyla, açıkhava tiyatrosu;
4- Drama ve tiyatro gelenekleri dolayısıyla; göreneksel tiyatro. Antik Tiyatro, tüm bu bütünleşik özellikleriyle, tiyatro tarihinin aynı zamanda en önemli tiyatro dönemidir.

 

    Benzer Tiyatro Terimleri

    Varoluşçu Tiyatro: İnsanı evrenin merkezine koyan, idealist dünya görüşüyle dışa ve kendine olan yabancılığını, yalnızlığını vurgularken bireyin davranışlarıyla var olduğunu, karar zorunluluğu ve sorumluluğuyla kendini gerçekleştirdiğini savunan anlayışın tiyatrosu.

    Biyomekanik Yöntem: Meyerhold'un Pavluv'un koşullu tepke kuramı ile Taylorculuğun etkisi altında ortaya attığı, mekanikliğe ve ekonomikliğe dayalı oyunculuk yöntemi. Çalışma tekniklerini oyunculuk teknikleriyle bağdaştırma ve "proleter oyunculuk" yöntemini kurma amacından doğan Biyomekanik Yöntem, oyuncunun işçinin çalışma düzenine koşut bir devinim içinde olmasını, burjuva oyunculukta rastlanan "fazla" hareketlerden arınmasını, "çalışma davranışı"nın (toplumsal jestin) yakalanmasını, düşüncenin uyarımla yorumlandıktan sonra gövdeye uygulanmasını, iç tonlamanın bu yolla ortaya çıkarılmasını istiyordu. "Anlatımda ekonomiklik", "devinimlerde kesinlik" gerekiyordu; çünkü, "oyuncunun devinimi, uzayda plastik biçimlerin devinimi olduğundan, oyuncu kendi gövdesinin mekaniğini bilmesi gerekiyor"du. Böylece, sanat, bilimsel temellere oturmalı, oyuncunun devinimleri bilinçli bir süreci oluşturmalıydı. "Her psişik durum, belli fizyolojik süreçlerle uyarıldığından, oyuncu kendi doğru fiziksel durumunu kendisini bulgulamalıydı"; böylece, denetimlenmiş fiziksel durum, "duyguları doğuracaktı". Oyunculukta iç tekniği geriye iterek dış tekniği öne çıkaran bu oyunculuk yöntemi, konstrüktivist oyunculuğa ve sahne düzenine karşılık veriyordu.

    Duygu Belleği: Stanistlavski oyunculuk düzgesinde, oyuncunun geçmişteki deneyimlerini,hazırladığı rolü doğru bir biçimde ortaya çıkarmasında duygu belleğine başvurur.Oyuncunun, bir melodiyi, bir sesi, bir yüzü,acı bir olayı ya da mutlu bir anı anımsayarak rolündeki hareketleri ve konuşmayı saptaması duygu belleği yoluyla olur. Örnek: ünlü İngiliz aktrise Dame Ellen Terry gençliğinde duyduğu kilise çanlarını anımsayarak ağlayabiliyordu.

    Rejisör (Yönetmen): Oyunu sahneye koyan kişi.

    Diğer terim sözlüklerini de inceleyebilirsiniz.

    Online Tiyatro Terimleri Sözlüğü