Eğitim Sitesi

Kırgınım Kadere Şiiri

Kırgınım Kadere

Tercih hakkım yoktu getirdiler dünyaya

Bir anam oldu bir de babam mecburiyetten

Anlaşamıyorlarmış şiddetle geçinememezlikten

Her gün bir fırtına bir boran ortalık tozla duman

O fırtına tozlar arasında ben çaresizlikten

Bir o köşeye bir bu köşeye savrulmaktan

Neyi anlaşamamışlar neyi paylaşamamışlar

Anlamış da değildim ama çığlık çığlığa bir ortam

Derler ya kaderde ne varsa o yaşanırmış

Bu yüzden kırgınım kadere kaderde bunlar varmış

Bir gün yine şiddetli bir fırtına

Savurdu beni öylesine uzaklarda bir yere

Bir de baktım yeni bir hayat fırtınalar arasında

Olsun dedim her yer iyidir feryat figanlı cehennemden

O savaş meydanından o işkence evlerinden

Meğer hiç bir şey değişmemiş eskisinden

Oyunlar oynamış oyuna gelmiş nedeni ben

Doğru yol bulamamış şaşırmış nedeni ben

Her şeyi kırmış dökmüş dağıtmış nedeni ben

Adam gibi adam olamamış nedeni ben

Velhasıl her şeyin sorumlusu günahlısı ben

Benim ki de aslında kaderden

Bu yüzden kadere kırgınım

Elif KAYA Şiirleri

  

ipek mekan elife hanım şiirlerinizi takip ediyorum ilk şiirinizden bu yana kat ettiğiniz yol takdire değer.. başarılarınızın devamını dilerim umarım bu şevkinizi kaybetmezsiniz..:) 2009-07-01

Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.

Benzer Elif KAYA Şiirleri:

Bu Gün

Bu gün unutmak istedim seni sana inat

İnandırmak için kendimi

Sensiz de mutlu olabileceğime

Sinemaya gittim sahili dolaştım

Dalgaların kuşların sesini dinledim

Martıları yakamozları

Gün doğum ve batımını izledim

Gökyüzündeki renkleri saydım

Tablolar yaptım rengarenk renk

Seninle ya da sensiz ne fark ederdi ki

Nasıl olsa ben değil miyim?

Denize âşık gök yüzüne tutkun olan

Ben değil miydim mutluluktan boğulan

Ne fark ederdi ki Seninle ya da sensiz

Ama biliyor musun sensiz ben değilmişim

Ben seninle benmişim

Şimdi deniz boş gökyüzü boş

Meğer ben sensiz bomboşmuşum

Ben seninle sarhoşmuşum bir tanem


Elif KAYA

Doğrusu

Ne analar gördüm eli ayağı öpülesi

Ne babalar gördüm kulu kölesi olunası

Ne atalar var uğruna ölünesi

Ne analar babalar var tenini toprak doyurası

Çocuk hasta olmuş hiç elini koymamış alnına

Hiç açmamış kollarını açabildiğince sarılsın ona

Hiç tutmamış elinden hadi bakkala gidelim

Hiç bakmamış üstüne başına yırtık ayakkabısına

Bunlar eskimiş mi ne yenisini alalım sana

Hiç atmamış kucağına bak bu çikolata senin

Hiç bindirmemiş omzuna bak koca adam oldun

Hiç vermemiş eline harçlık bak bunu senin için kazandım

Diyor ya hani bir de ben babayım

Aslında çok güzel laflar nasihatler ediyor

Bir konuşmaya başlayınca insanın ağzı açık kalıyor

İşine sıkı sarıl adam gibi adam ol diyor

Ama düşünmüyor ki üzüm üzüme baka baka kararır

İnsanlara nasihat değil örnek olabilmek gerekir

Oysa her gün evine bir gelişi var ki

Kah içmiş kah düşmüş kah yıkılmış bir yol ortasına

Ya da bir duvar dibine yanına almış bir iki şişe

Naralar atıyor konu komşu tuh diyerek bakıyor

Bakın lan bakın ben babayım ben kocayım ben adamım

Eve her girişinde orayı cehenneme çeviriyor

Saygı sevgi duyun bana diyor sallana sallana

Bilmiyor ki ısmarlama olmaz bunlar hak edersen alırsın

Böyle ana babaların tenini ana baba olamadan toprak doyursun


Elif KAYA

Köyüm

Köyüm kartal yuvasıdır dağ başında kurulu

Kışları sert boyunca kar gecesi ayaz

Fırtınası dağları taşları söker yıkar

Baharı bahardır çiçekler kokar

Dereleri çağlayan köpük köpük coşar

Koyunu kuzusu ağıllar dolusu

Çobanları karabaşlar

Koyun kuzu meleşir ta yüreğinin içini titretir

Yazları ekini elması kirazı şeftalisi

Buz gibi taze nefes havası

Düğünleri bayramları sevenleri sayanları

Güz ekinler derilir sergiler serilir

İnsanları da mevsimleri gibidir

Bahar kokar mis kokar duyguları his kokar

Fırtına koparır ayaz tutar buz tutar

Sis tutar pus tutar yas tutar

Yazları eli açık cömerttir sınırsızca

Bir mevsim güzdür yaprak döker çiçekleri solar

Hazan olur viran olur ümitler solar

İşte o mevsimler köyümün son mevsimi olur

Hezeyanı heyelanı olur

Bahar kokmaz fırtına kopmaz

Pus tutar sis tutar ve sonuçta cehalet yutar

Köyümü ta yüz yıl öncesine götürür

Elleri tutmaz gözleri görmez aklı ermez olur

İşte bu mevsim köyümün son mevsimi olur

Okul nedir neye gereklidir bilmez

Çocuk nedir ne için yapılır düşünmez

Gelecek nedir neler yapılmalı sormaz

Sisler kara dumanlar çöker başlarına ayaklarına yüreklerine

Ne yol bulur ne yön ne de yarın düşünür

İşte bu mevsim köyümün hiçliği olur

Sesi yürekleri dağlayan karabaşa teslim bir köy olur

O köy işte böyle bir köyüm olur


Elif KAYA

Kırgınım Kadere Şiiri