Eğitim Sitesi

Doğrusu Şiiri

Doğrusu

Ne analar gördüm eli ayağı öpülesi

Ne babalar gördüm kulu kölesi olunası

Ne atalar var uğruna ölünesi

Ne analar babalar var tenini toprak doyurası

Çocuk hasta olmuş hiç elini koymamış alnına

Hiç açmamış kollarını açabildiğince sarılsın ona

Hiç tutmamış elinden hadi bakkala gidelim

Hiç bakmamış üstüne başına yırtık ayakkabısına

Bunlar eskimiş mi ne yenisini alalım sana

Hiç atmamış kucağına bak bu çikolata senin

Hiç bindirmemiş omzuna bak koca adam oldun

Hiç vermemiş eline harçlık bak bunu senin için kazandım

Diyor ya hani bir de ben babayım

Aslında çok güzel laflar nasihatler ediyor

Bir konuşmaya başlayınca insanın ağzı açık kalıyor

İşine sıkı sarıl adam gibi adam ol diyor

Ama düşünmüyor ki üzüm üzüme baka baka kararır

İnsanlara nasihat değil örnek olabilmek gerekir

Oysa her gün evine bir gelişi var ki

Kah içmiş kah düşmüş kah yıkılmış bir yol ortasına

Ya da bir duvar dibine yanına almış bir iki şişe

Naralar atıyor konu komşu tuh diyerek bakıyor

Bakın lan bakın ben babayım ben kocayım ben adamım

Eve her girişinde orayı cehenneme çeviriyor

Saygı sevgi duyun bana diyor sallana sallana

Bilmiyor ki ısmarlama olmaz bunlar hak edersen alırsın

Böyle ana babaların tenini ana baba olamadan toprak doyursun

Elif KAYA Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Elif KAYA Şiirleri:

Doğrusu

Ne analar gördüm eli ayağı öpülesi

Ne babalar gördüm kulu kölesi olunası

Ne atalar var uğruna ölünesi

Ne analar babalar var tenini toprak doyurası

Çocuk hasta olmuş hiç elini koymamış alnına

Hiç açmamış kollarını açabildiğince sarılsın ona

Hiç tutmamış elinden hadi bakkala gidelim

Hiç bakmamış üstüne başına yırtık ayakkabısına

Bunlar eskimiş mi ne yenisini alalım sana

Hiç atmamış kucağına bak bu çikolata senin

Hiç bindirmemiş omzuna bak koca adam oldun

Hiç vermemiş eline harçlık bak bunu senin için kazandım

Diyor ya hani bir de ben babayım

Aslında çok güzel laflar nasihatler ediyor

Bir konuşmaya başlayınca insanın ağzı açık kalıyor

İşine sıkı sarıl adam gibi adam ol diyor

Ama düşünmüyor ki üzüm üzüme baka baka kararır

İnsanlara nasihat değil örnek olabilmek gerekir

Oysa her gün evine bir gelişi var ki

Kah içmiş kah düşmüş kah yıkılmış bir yol ortasına

Ya da bir duvar dibine yanına almış bir iki şişe

Naralar atıyor konu komşu tuh diyerek bakıyor

Bakın lan bakın ben babayım ben kocayım ben adamım

Eve her girişinde orayı cehenneme çeviriyor

Saygı sevgi duyun bana diyor sallana sallana

Bilmiyor ki ısmarlama olmaz bunlar hak edersen alırsın

Böyle ana babaların tenini ana baba olamadan toprak doyursun


Elif KAYA

Tohumcuk

Bir yerlerde saçılmış bir avuç toprakla tohumcuk

Toprak susuz tohum susuz ümitsiz

Ne yok oldular ayaklar altında

Ne can buldular karanlık kuytu köşelerde

Susuzluğa bulunmuşluğa inat

Direndiler yıllarca yeşerme arzusuyla

Bir gün bir yağmurla fırtına

Karıştırdı tohumu toprağa

Islandılar bir damlada



Toprağa tutundu tohum

Ağırdan ağırdan gizlice

Yeşerdi kendince için için

Filizlendi oracıkta

Kök saldı boylandı

Yapraklandı çiçeklendi zamanla

Kuru bir tohum kuru bir toprakta

Can oldu bir damlacık can suyuyla

Hayat oldu yaşam oldu

Bir avuç toprak bir tohumcuk bir damla can suyu

Ümidin bittiği yerden yeni bir ömür oldu


Elif KAYA

Köyüm

Köyüm kartal yuvasıdır dağ başında kurulu

Kışları sert boyunca kar gecesi ayaz

Fırtınası dağları taşları söker yıkar

Baharı bahardır çiçekler kokar

Dereleri çağlayan köpük köpük coşar

Koyunu kuzusu ağıllar dolusu

Çobanları karabaşlar

Koyun kuzu meleşir ta yüreğinin içini titretir

Yazları ekini elması kirazı şeftalisi

Buz gibi taze nefes havası

Düğünleri bayramları sevenleri sayanları

Güz ekinler derilir sergiler serilir

İnsanları da mevsimleri gibidir

Bahar kokar mis kokar duyguları his kokar

Fırtına koparır ayaz tutar buz tutar

Sis tutar pus tutar yas tutar

Yazları eli açık cömerttir sınırsızca

Bir mevsim güzdür yaprak döker çiçekleri solar

Hazan olur viran olur ümitler solar

İşte o mevsimler köyümün son mevsimi olur

Hezeyanı heyelanı olur

Bahar kokmaz fırtına kopmaz

Pus tutar sis tutar ve sonuçta cehalet yutar

Köyümü ta yüz yıl öncesine götürür

Elleri tutmaz gözleri görmez aklı ermez olur

İşte bu mevsim köyümün son mevsimi olur

Okul nedir neye gereklidir bilmez

Çocuk nedir ne için yapılır düşünmez

Gelecek nedir neler yapılmalı sormaz

Sisler kara dumanlar çöker başlarına ayaklarına yüreklerine

Ne yol bulur ne yön ne de yarın düşünür

İşte bu mevsim köyümün hiçliği olur

Sesi yürekleri dağlayan karabaşa teslim bir köy olur

O köy işte böyle bir köyüm olur


Elif KAYA

Doğrusu Şiiri