Şantör kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Şarkıcı (Erkek)
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Ölçü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, Çap, Değer, Ebat, İtibar, Miktar, Mikyas, Miyar, Ölçüt, Tartı, Vezin
Iztırari kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorunlu
Temelleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşmek
Ulular kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kibar
Ambar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Depo, Kiler
Kefere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müslüman Olmayanlar, Kafirler
Eşleme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Senkronizasyon
Uygun Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağdaşmak, Sığmak, Yakışmak, Yaklaşmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Sükût kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Susku, Susma, Sessizlik, Konuşmama, Söz Söylememe
İdaresiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutumsuz, Yönetimsiz
Bıkkınlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Usanç
Dolay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etraf, Çevre, Havali, Yöre, Civar, Ufuk
Rağbet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, İlgi, İstek, İtibar, Beğeni, Beğenme
Matrak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alay, Eğlence, Değnek, Gülünç, Hoş
Azami kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maksimum, En Çok, Olanca, En Yüksek, En Büyük
İlerlemiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müterakki
Şandellemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırtmak
Bölücü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Münafık, Fesatçı
Nükleer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekirdeksel
Objektivite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nesnellik
Kibar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kostak, İnce, Nazik, Zarif, Değerli, Efendi, Seçkin, Soylu, Zengin, Şık, Köklü
Hazzetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hoşlanmak, Beğenmek, Haz Almak, Hoşlanmak, Lezzet Almak
Hastalanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sayrılanmak, Hasta Olmak
Pedagoji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğitimbilim
Görelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Bağıntı
Hissedilen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahsus
Terhis Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Terk Etmek
İşte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bu, Budur, O, Odur
Yom kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uğur, İyi Talih; İyi Haber
Dörtlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Murabba
Pisik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göcen, Kedi
Şehir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belde, Kent, Memleket, Büyük Kent, Şar
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.