İffet kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Namus, Irz, Şeref
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Bölüşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üleşmek, Paylaşmak, Taksim Etmek
Silkelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dövmek, Etkilemek, Sarsmak
Bücür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ufak Tefek, Kısa Boylu, Bodur
Kakırdak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıkırdak
Kaytarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geri Vermek, İşten Kaçmak, İade Etmek, Reddetmek
Tesir Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etkilemek
Bildirme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arz, Tebliğ
Bilaistisna kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmaksızın, Ayrımsız
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Gözcü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözetmen, Nokta
Aleniyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açıklık
Badik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ördek, Palaz, Kısa Boylu
Küşade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açık
Titrek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Işıldamak
Simültan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dilmaç
Fütursuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Umursamaz, Aldırmaz
Asrilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaşlık, Çağcıllık
Operatörlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cerrahlık, Dizgicilik, İşletmenlik
Önermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teklif Etmek
Gündem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ruzname, Uysal, Gün Tertibi
Beyincik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dimağçe
Balıkkulağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Midye
Dinlenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstirahat, Tatil
Hazar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Barış
Yeis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Umutsuzluk, Karamsarlık, Üzüntü, Ümitsizlik
Paleograf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eskiyazıbilimci
Yapılış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bünye, Kuruluş, Nitelik, Yapı
Tiryaki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağımlı, Vazgeçemeyen
Peygamber kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalvaç, Resul, Nebi, Elçi
Uygun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elverişli, İyi, Makul, Munis, Mutabık, Muvafık, Münasip, Müsait, Şayan, Şık, Tatminkâr, Usturuplu, Yarar, Yaraşıklı, Yerinde, Yakışır, Yaraşır, Uz, Yararlı
Kölelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esaret
Dâhi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deha, Öke, Olağanüstü Yeteneği Ve Yaratıcı Gücü Olan Kimse
Kereste kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalas
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.