Özgesi kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Öbürü
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Filoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dilbilim
Fuzuli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yersiz, Gereksiz, Boşuna, Haksız, Sürevsiz
Tokat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şapalak, Sille, Şamar
Baz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temel, Esas
Pazartesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşembe
Şeker Hastalığı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şeker
Maldar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Celep
Vertikal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dikey
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Partisip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortaç
Beşeriyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnsanlık
Soysal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygar, Medeni
Tembih kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkaz, Uyarı, Uyarma, Öğüt, Uyandırma, Ismarlama, Anımsatma
Tamamlayıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bütünleyici
Mucip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerektirici
Çelmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Badalak Vurmak, Çalmak, Engellemek
Cidal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uğraşma, Savaşma, Cenk, Çekişme, Ağız Kavgası
İşveren kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Patron
Takatuka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Patırtı; Takoz; Kül Çanağı
Müstaceliyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İvedilik
Devrim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtilal, İnkılap, Islahat
Muhasebe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saymanlık
Turşumak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ekşimek
Doğan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızılkuş, Terlan
Döl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çocuk, Evlat, Nesil, Tohum, Yavru, Zürriyet
Hayalet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sanrıl, Karaltı, Gölge, Görüntü
Ege kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Veli
Tekabül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık Olma, Karşılama
Şikeste kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sınık, Kederli, Kırgın, Kırık
Yönetmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müdür, Direktör, Rejisör
Önemsemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mühimsemek, Saymak, Takmak
Şer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kötülük, Fena, Kötü
Suret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Betim, Kılık, Biçim, Çehre, Görünüş, Kopya, Nüsha, Resim, Tarz, Yol, Yüz
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.