Öbek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Deste, Grup, Küme, Yığın, Takım
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Muntazır Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Gözlemek
Çarpı İşareti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vurma İşareti
Çekilmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azalmak, Katlanmak, Üstlenmek, Vazgeçmek, Yok Olmak
Katletmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öldürmek
Darphane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Para Basılan Yer
Çöküş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnhitat; Yıkılma
Konuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konum
İnsan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Can, Fert, Adam, Beşer, İn, İnsanoğlu, İsim, Kişi, Ölümlü, Sima
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Pirupak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tertemiz, Lekesiz
Periferi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Kıyı, Uç
Yıldıramak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parıldamak
Takanak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alacak, Borç, İlişki, Takıntı
Laf Anlamaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaba
Ateh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bunama, Bunaklık
Vefa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Sevgi Bağlılığı, Yetme, Yetişme, Kafi Gelme
İzleyici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seyirci
Tedricen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gitgide, Giderek, Yavaş Yavaş, Azar Azar, Derece Derece
İka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapma
Kamyonet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pikap
Dinamik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hareketli, Canlı, Devingen, Etkin
Argıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçit, Dağ Geçidi, Boğaz, Dağ Boğazı, Derbent
Danışık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muvazaa
Örtmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Atmak, Basmak, Bürümek, Çekmek, Gizlemek, Kapamak, Kaplamak, Saklamak, Sarmak
Yaltakçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaltak
Yüküm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zor, Mecburiyet, Mükellefiyet
Başvurma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müracaat
İkrahlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tiksinti
Sıvı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mayi, Likit
Hangi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ne
Acayip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Garip, Tansı, Tuhaf, Şaşırtıcı, Yadırganan, Yabansı, Şaşılacak, Değişik, Abus, Antika, İbret
Sürdürümcü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abone
Nedeniyle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sebebiyle, Yüzünden, Yüz
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.