Çığıltılı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Cırtlak
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Üşenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erinmek, Tembellik Etmek, Yüksünmek
Çamçak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bardak
Birazdan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Az Sonra
Nikbinlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İyimserlik
Haydavcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürücü, Şoför, Yöndemci
Loka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalım, Gurur, Çapaçul
Dizgin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cılav
Sıkıştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kısmak, Kıstırmak, Tıkmak, Zorlamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Cücük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Filiz, Tomurcuk, Civciv
Basmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bürümek, Çap Etmek, Çökmek, Kaplamak, Örtmek, Tabetmek, Vurmak
Öğretim Yardımcısı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Okutman
İndikatör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösterge
Neciplik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asalet, Efendilik
Mümessil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temsilci, Oruntak, Temsilci, Başkan
Sonbaharda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güzün
Agu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zehir
Konkasör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşkıran
Akçıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beyazımtırak, Solmuş, Aklaşmış
Petrol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeryağı, Gaz Yağı
Asistan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı
Kocabaşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muhtar
Piyes kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oyun, Temaşa
Ender kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nadir, Pek Az, Pek Seyrek
Rükû kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öne Doğru Eğilme, Namazda Elleri Dize Dayayıp Eğilme
Observasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözlem
Münazaa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme, Düşmanlık, Kavga, Münakaşa
Hevessiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İsteksiz
Çodar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Celep
Ezgi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gidiş, Haz, Melodi, Nağme, Sıkıntı, Şarkı, Tarz, Tempo, Terane, Üzüntü, Yol, Lahin
Retorik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sözbilim, Sözbilimsel, Sözsel
Biçare kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zavallı, Çaresiz, Gariban
Tanıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İspat, Beyyine, Delil
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.