Çöküntü kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Çökme, Enkaz, Göçük, Kriz, Teressübat, Depresyon
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kriptoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gizyazıbilim
Berduş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başıboş, Serseri, Bozuk, Pis
Satıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayi, Tüccar, Esnaf
Zayıflamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Daralmak, İncelmek, Kurumak, Süzülmek
İşlev kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fonksiyon, Görev, Vazife, İş Görme Yetisi
Budak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dal
Tamlanan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tümlenen
Badire kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Felaket, Güçlük, Zorluk, Tehlikeli Durum
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Umursamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemek, Meraklanmak
Tiyatro kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temaşa
Köçek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rakkas, Rakkase
Adsorpsiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüze Soğurma
Çocuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bala, Çağa, Döl, Enik, Evlat, Uşak, Velet, Yavru
Hortlak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hayalet
Elmacık Sümüğü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elmacık Kemiği
Aden kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cennet
İkamet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oturma, Eğleşme
Berk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katı, Sert, Haşin, Sağlam, Rasin, Kıskıvrak, Tıkız
Gaddarlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acımasızlık
Palamarcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yomacı
Aceleci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İvecen, Acul, Çabuk, Farfara, Kıvrak
Ütilitarizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yararcılık
Görme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müşahede
Farımak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eskimek, İhtiyarlamak, Kocamak, Usanmak, Vazgeçmek, Yaşlanmak, Yıpranmak, Yorulmak
Damga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşaret, Kaşe, Mühür, Nitelik, Nişan, Belirti, İz
Usanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bezmek, Bıkmak, Kanıksamak, Yılmak
Uzman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mütehassıs, Bilirkişi, Kompetan, Eksper, Mahir
Baskı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basılış, El, Neşir, Tahakküm, Tazyik, Yumruk, Zor
Ekstrem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Uç, En Uç, En Son; Aşırı, Müfrit
Yoz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşlenmemiş, Dejenere, Kaba, Bayağı, Adi, Bozulmuş, Kısır, Yabanıl
Bıdık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kısa, Tıknaz
Hırsızlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.