Çiğde kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Hünnap
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Sadakat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Doğruluk, İçten Bağlılık
Erişim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ulaşım
Duyuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şiar, İntiba
Fazla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Çok, Lüks, Ziyade, Sık Sık
Fark Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Ayırmak, Değişmek, Duymak, Görmek, Seçmek, Sezmek
Zırh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savut, Koruyucu, Koruyan, Müdafi Demirağ
Tapa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tıkaç, Tıpa
Habip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sevgili, Sevilen
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Delirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıldırmak, Deli Olmak, Kulumak
Zor kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Güçlükle, Sıkıntı, Güçlük, Rahatsızlık, Yüküm, Mecburiyet, Baskı, Çetin, Kıyın, Cebir, Emekli, Kuvvet, Müşkül, Sıkıntı, Yaş, Zorla
Hırsızlık Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Çırpmak
Iğrıp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Yalan
Organik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğal, Örgensel, Tabii, Uzvi
İlgi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alaka, Bağ, Dikkat, İlişik, İlişki, Nispet, Rabıta, Rağbet
Şilte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Döşekçe
Saklayan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hafız
Sarmaşan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarılgan
Oda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göz
Salkın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Serin
Erincek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tembel, Üşengeç
Seğirtmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk veya Sıçrayarak Yürümek, Koşarak Gitmek
Sezgi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Feraset, His, Tehaddüs
Sarkıntılık Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak
Realist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekçi
Harabe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı, Ören Yeri, Örenlik, Enkaz, Kalıntı
Palyatif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etkisiz, Geçici, Örel
Vasıf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nitelik, Mahiyet
Teşkilatçılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örgütçülük
Kolayca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kolaylıkla, Kolay
Sıhhiyeci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıkçı
Karakaçan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşek
Kefalet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kefillik, Zaminlik, Oğalık
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.