Çetrefil kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Karışık, Anlaşılmaz, Dolaşık
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Bone kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başlık
Çekinme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmtina
Çalma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kibrit, Makas
Dikdörtgen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzbucak
Meşhut Suç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suçüstü
Kartvizit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kart
Yanay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Profil
Damarlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Huysuz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Kısır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çorak, Yararsız, Yoz
Vasat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortalama, Orta, Muhit, Ortam, Şerait, Ara
Cılav kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dizgin
Yanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutuşmak, Çabalamak, Parıldamak, Parlamak, Çok İstemek, Çabalamak, Çok Üzülmek, Çok Sevmek
Hemoroit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basur
Frijider kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buzdolabı
Mükemmel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eksiksiz, İdeal, Harika, Kâmil, Komple, Şahane, Tam, Kusursuz, Yetkin
Güçlükle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dar, Zor
Kristal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sırça, Billur
Şatafat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösteriş, Süs, Cafcaf, Lüks, Tumturak
Mal Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Gelmek, Oturmak, Patlamak
Tutmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Alıkoymak, Avlamak, Bağlamak, Başlamak, Beğenmek, Benimsemek, Bürümek, Girişmek, İzlemek, Kalmak, Kaplamak, Kapmak, Kavramak, Kullanmak, Müdafaa Etmek, Saklamak, Sarmak, Saymak, Sunmak, Taraftar Olmak, Tutuklamak, Uğramak, Ulaşmak, Varmak, Yakalamak, Yapışmak, Yapmak, Yenmek, Yönelmek, Zapt Etmek
Tıp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hekimlik, Sağlıkbilimi, Otacılık
Teslim Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Devretmek, Terk Etmek
Tartılı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölçülü
Hamle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atılış, Saldırış, Adım, Atak, Hücum, Atılım, Savlet
Gereklilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hacet, Lüzum, Zaruret
Kıvırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Burmak, Bükmek, Sapmak
Yedek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyat, Redif, Yular
Emreylemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buyurmak
Haleldar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Bozulmuş
Çepçevre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etrafını Alarak, Yüzük Kaşı
Efemine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kadınsı
Rutubetlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Islanmak
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.