Veciz kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Özlü, Aydın, Kıssa
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Allık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Al
Payan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nihayet, Son, Sonuç
Çirozluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflık
Eseme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mantık
Monopol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekel
Gitmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başvurmak, Buyurmak, Çalışmak, Çıkmak, Dayanmak, Değerlendirmek, Düşmek, Geçmek, Gezmek, İşlemek, Karşılamak, Ölmek, Saymak, Ulaşmak, Uzanmak, Varmak, Yakışmak, Yapmak, Yaraşmak, Yetişmek, Yetmek, Yürümek
İçin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diye, Göre, Hakkında, Karşı, Özgü
Uyuklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalmak, Mürgülemek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
İhtiyar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karı, Koca, Moruk, Pir, Seçme, Yaşlı, Kocamış, Erkinlik, Özerklik
Anlamca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mealen
Danış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müşavere
Hoş Gördük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hoş Bulduk
Mehterhane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hapishane
Elbise kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Giysi, Kıyafet, Esvap, Libas, Urba, Giyecek, Giyim, Paltar
Elçekme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Feragat
Yaraşır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Layık, Şayan, Uygun
Bavul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Camedan
Henüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şimdi, Az Önce, Daha, Hâlâ, Yeni
Abece kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alfabe
Dinamit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Heyecan, Hırslı, Korkunç, Özlem, Tutku
Tehdit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözdağı, Korkutma, Zılgıt, Keskenme, Gözdağı Verme, Gözünü Korkutma
Kampanacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenbaz, Hilekâr, Sahtekâr
Prosedür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzlek, İşlem, Yöntem
Hazan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güz, Sonbahar
Dizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şalvar
Mütehassıs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzman
Üşengen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üşengeç, Tembel
Bir Örnek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeknesak
Hırpalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dövmek, Tepelemek, Örselemek
Açık Deniz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Engin
Göverti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sebze
Öncelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lanse Etmek, Takdim Etmek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.