İhtiyar kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Karı, Koca, Moruk, Pir, Seçme, Yaşlı, Kocamış, Erkinlik, Özerklik
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kalantor kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişi Seven, Varlıklı
Essah kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Gerçek, Sahi
Provoke Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak
Vasati kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortalama, Orta
Döndürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Bükmek, Vermek, Yönetmek
Kadın Berberi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuaför
Telif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derleme, Uzlaştırma, (Eser) Yazma
Öşür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ondalık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Merhametsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vicdansız, Acımasız, Gâvur, Kalpsiz, Katı, Gaddar
Çökertmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göçürmek
Melanet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyük Kötülük, İlenilecek İş
Yıkı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ören, Harabe
Talihli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şanslı, Kaderli, Kısmetli
Hepatit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarılık
Harman Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Harmanlamak
Kalımlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baki, Kalıcı, Ölümsüz, Zevalsiz
Nişane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nişangah, Hedef, Eser, İz, Belirti
Toplanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şişmanlamak, Üşüşmek, Yığılmak
Klişe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baskı Kipi, Basmakalıp
Yağdırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağlamak, Savurmak, Söylemek, Vermek
Yan Taraf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Böğür
Kimisi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bazısı, Kimi
Bezemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Donatmak, Tezyin Etmek, Süslemek
Danışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak, Müracaat Etmek, İstişare Etmek
Uyruk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tabiiyet, Tebaa, Vatandaş
Hamule kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yük
Mazi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş, Geri, Öten, Ötmüş
Göksel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Semavi
Carcar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
Sırdaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahrem, Gizdeş, Sır Ortağı
İnsanoğlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beşer, İnsan
İrdelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tetkik, Araştırmak, Tetkik Ve Tetebbu Etmek, Mütalaa Etmek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.