Vecibe kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ödev, Boyun Borcu, Sorumluluk, Borç, Vazife
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Diktatör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buyurgan, Zorba, Tiran
Değişim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mübadele, Takas, Varyasyon
Kir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çirk, Leke, Pasak, Pislik, Şaibe
Maaile kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ailevi
Aldanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanılmak, Aldatılmak, Atlamak, Avunmak, Kanmak, Yutmak
Yüklük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yük
Gülümseyen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mütebessim
Seslendirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaydetmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Yar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uçurum, Yer Yarığı
Kentlileşmiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Medeni
Çekişme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kavga, Yarışma, Mücadele, Azar, Cenk, Hırgür, Mübareze
Beliye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Keder, Tasa
Zulüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eziyet, Kıyıcılık, Cefa, Haksızlık, Kıyınç
Öğün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Defa, Kez
Korumak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önlemek, Bakmak, Beklemek, Esirgemek, Gözetmek, Gözlemek, Himaye Etmek, Kollamak, Müdafaa Etmek, Sakınmak, Saklamak, Savunmak
Mat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Donuk, Soluk
Çığıltılı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cırtlak
Tezce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
Düğümlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karışık
Sevgi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşk, Sevda, Bağlılık, Hatır, Kalp, Muhabbet
Ülgüç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Jilet
Rıza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İsteme, İstek, Onaşma, İzin, Olur
Otorite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetkili, Yetke, Sulta, Erke
Teşkilatlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örgütlü
Gelişim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnkişaf, Tekâmül
Övünmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lokalanmak, İftihar Etmek, Temeddün Etmek
Maarif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğitim, Öğrenim
Suikast kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Komplo, Yağınma, Yağınç
Talipli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstekli, Talip
Solmamış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Diri
Sempatizan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duygudaş, Yandaş
Hayatileşme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahakkuk
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.