Uzatılmış kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Uzantı
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Havadar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayı, Torpil, Velinimet, Havası Bol, Yeleken, Yeles
Haliç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koy, Körfez
Antoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seçki
Fasılasız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arasız, Aralıksız, Biteviye, Ayırmak, Bölmek, Çözmek
Cilt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deri, Kap, Ten
Ahvalruhiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hava
Duyuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şiar, İntiba
Savsak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhmalci, İhmalkâr, Müseyyep
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Uygulamalar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İcraat
Sürgit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlelebet
Yasallaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanunlaşmak
Çıkış Belgesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkış
Burulmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Dönmek, Gücenmek
Sirkat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalma, Uğrulama, Hırsızlık
Kaide kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düstur, Kural, Taban
Ağrıtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acıtmak
Arziyat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yer Bilimi
Dağar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dağarcık
Racon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fiyaka, Gösteriş, Usul, Yol, Yöntem
Şantör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şarkıcı (Erkek)
Usanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bezmek, Bıkmak, Kanıksamak, Yılmak
Mensubiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlişkinlik, Üyelik, İlinti, Çatkınlık, Yakınlık
Alıngan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu, Hassas, Nazik Yürekli
Derbent kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boğaz, Dar Geçit
Düşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yuvarlanmak, İsabet Etmek, İtibarsızlaşmak, Alçalmak, Alışmak, Atlanmak, Azalmak, Bulunmak, Değmek, Eksilmek, Gitmek, İnmek, Kapılmak, Rastlamak, Uğramak, Vurmak, Yağmak, Yakışmak, Yıkılmak
Kesim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma, Bölge, Bölüm, Endam, Kesit, Kısım, Parça, Pazarlık
Saygısız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hürmetsiz, Laubali
Şeriat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İslam Hukuku
Ürkekçe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ürkek
Epiderm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üstderi
Elverişli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Makul, Müsait, Uygun, Yarar
İrat Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.