Tırtık kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Çentik
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Abartma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlave, Şişirmece, Mübalağa Etme
Sucu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saka
Dizin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fihrist
Rafine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arıtılmış, İncelmiş, Duygulu, Hassas, İnce, Nazik, Seçkin, Saflaştırılmış
Pompalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Körüklemek
Ferdi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şahsi, Özel, Bireysel, Kişisel, Tek Başına, Tekçe
İane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağış, Yardım
Faydasız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nafile, Yararsız
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Ambargo kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Engelleyim, Yasal Yasak
Mazeretli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mazur
Kaygılı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meraklı
Müsaade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İcazet, İzin, Ruhsat, Yarış, Yarışma
Yönelmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dönmek, Gelmek, Tutmak, Teveccüh
Değişmeyen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karar
Şakşakçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yardakçı, Alkışçı, Yalaka, Yaltak, Dalkavuk
Senet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belgit, Belge, Evrak, Vesika
Belleten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilim Dergisi
Darlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yokluk, Yoksulluk
İhtilalci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devrimci
Kovuşturulma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takip
Güven kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cesaret, Emniyet, Güvenç, Güvenme, Hörgüç, İtimat, Kredi
Uyuklama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şekerleme
Hatırlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anımsanmak
Teşkilatlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örgütlü
Rüçhan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üstünlük, Öncelik, Yeğlik
Lakırtı Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak
İmkân kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olanak, Fırsat, Olabilirlik
Peşkeş Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Peşkeş Çekmek
Ana kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Temel, Esas, Anne, Valide, Mader, Aba, Nene, Kaynak, Çıkış Yeri, Kök, Asıl, Velinimet
Caygın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dönek
Zerger kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuyumcu
Uyumsuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dağınık, Eğreti
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.