Faydasız kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Nafile, Yararsız
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Onkoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Urbilim
Nefislik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nefaset
Tombullaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şişmanlamak
Miyavıldamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Miyavlamak
Bağımsızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstiklal, Özgürlük, Hürriyet
Dürüstlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğruluk, Namus
Kaza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlçe, Yargı, Kötü Olay
Nine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Babaanne, Büyük Anne, Büyükanne, Ebe, Nene
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Mühimmat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savaş Gereçleri, Cephane
Namazlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seccade
Ağrı Sızı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sancı
Mukaddes kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kutsal, Veli
Kışkırtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fitnekârlık Etmek, Körüklemek, Tahrik Etmek
Yatırım Yapmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maya Koymak
Nahak Yere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşuna
Aşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Calak, Peyvent
İnsanperver kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnsancıl
Gerdanlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boyunluk, Gerdanbent
Zırhsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savutsuz, Korunaksız
Toy kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Çaylak, Düğün, Genç, Naşı, Tecrübesiz, Tor, Ziyafet
Şanslı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uğurlu
Hür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Azat, Bağımsız, Erkin, Özgür, Serazat, Serbest
Sarma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolma, İstila
Evsaf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vasıflar, Hususiyet, Seciye, Nitelikler, Ayırtlar
Lafakan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Çarpıntı
Dipli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derin, Esaslı, Köklü, Temelli
Çilemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yağmur Çiselemek; Nemlenmek, Islanmak; (Bülbül) Şakımak
Kaçınmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Gocunmak, Kaçmak, İmtina Etmek
Cehennem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamu, Tamag, Tamağ, Tamuk, Tamug
Sittinsene kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Altmış Yıl, Yıllar Yılı
Yapıp Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapmak
Hengâme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Kavga, Patırtı, Velvele
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.