Trampa kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Değiş Tokuş
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Kiler kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ambar, Dolap
Sularında kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakınlığında
Açıktan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bedava, Karşılıksız
Mücevher kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cevahir, Cevher, Süs Eşyası
Abit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zahit
Tenevvür Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aydınlanmak
Oyulgalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saplamak, Sokmak
Taraf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cephe, Cihet, Kanat, Nazır, Semt, Veçhe, Yaka, Yan, Yer, Yön, Yöre, Yüz, Taman, Bölge, Bölüm, Kat
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Afallamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şaşırmak, Garipsemek
Kahır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Sıkıntı, Dert, Yok Etme, Ezme, Perişan Etme, Mahvetme
İnsiyaki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçgüdüsel
Uzunluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boy
Anne Baba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ebeveyn
Artakalan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Fazla, Artmış, Ziyade
Düzey kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seviye
Leleklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşaklık, İncelik
Kâğıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pusula, Tezkere
Evlatlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Besleme
Ayçiçeği kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Günebakan, Gündöndü
Neve kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Torun
Önel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mehil, Mühlet
İlmik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlmek
Sitayiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Övme, Övüş
Dal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Bölüm, Arka, Boyun, Branş, Budak, Çıplak, Ense, İhtisas, Omuz, Şube, Yalın, Birlik, Sırt, Düz
Seher kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tansal, Sabah
Esas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Başlıca, Gerekçe, Gövde, Hakikat, İlke, Kök, Mahiyet, Omurga, Temel, Üs, Ana Öge, Asal
Maraz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İğ, Sayrılık, Hastalık, Bozukluk
Girişimci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müteşebbis
İte Kaka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zorla
Zarafatçıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muzip
Dağıtık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş
Deklerasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bildiri
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.