Tendürüst kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Dinç, Sağlam
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Hırtapoz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Sersem, Şaşkın
Harbi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Askerî, Doğru, Mert, Temiz
Esaslı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etkili, Doğru, Güzel
Semantik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlam Bilgisi, Anlamsal
Şekerrenk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soğuk
Cinayet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıya
Sızlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağlamak, Sızıldanmak, Vızıldamak, Yakınmak, Dert Yanmak, Şikayet Etmek, Tazallüm Etmek, Şekva Etmek
Lasta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sığa
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Teleobjektif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzmercek
Muhasebe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saymanlık
Tasarruf Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artırmak, Tutmak
Müzd kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ücret
Ziyan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zarar, Kayıp, Hasar, Hüsran, Zayiat
Kabartı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tümsek, Çıkıntı, Kabarcık
Gazlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaçmak
Televizyoncu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzleçmen
Bir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bir Tek, Aynı, Müşterek, Yalnız, Eşit, Ancak, Benzer, Eş, Sadece, Tek, Vahit
Veyahut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Veya, Yahut
Gocunmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acışmak, Çekinmek, Kaçınmak, Üstüne Götürmek, Alınmak
İşgal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Engelleme, Oyalama; Tutma, Kaplama, Eli Altına Alma
Bibi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hala
Biteviyelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süreklilik, Yeknesaklık
Sinirli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asabi, Huysuz, Gergin
Düzenek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sistem, Plan
Darülfünun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üniversite
Kasır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köşk
Yoz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşlenmemiş, Dejenere, Kaba, Bayağı, Adi, Bozulmuş, Kısır, Yabanıl
Asli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Temel, Esas, Ana, Temelli, Köklü, Asıl
İstihlak Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tüketmek
Nezaketli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Nazik
Neccar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğramacı
Telin Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lanetlemek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.