Teksir kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Çoğaltma
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Çalıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ganimet
Tanrı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Allah, Hak, İlah, Yaradan
Münhal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Boş
Çilekeş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mazlum
Kıpkızıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Koyu
Krizantem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasımpatı
Murakabe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denetleme, Denet, Nezaret, Teftiş
Çeneli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çenebaz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Dermansızlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüzlük, Zafiyet
Kapatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Feshetmek, Kapamak, Kilitlemek, Mühürlemek
Aforizm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özdeyiş
Nasip Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elvermek, Kavuşmak, Ulaşmak
Sabırsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayançsız, Çıdamsız, İvecen, Aceleci
Buyurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emretmek, Almak, Demek, Etmek, Geçmek, Gelmek, Girmek, Gitmek, Söylemek
Sinonim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eş Anlamlı, Anlamdaş, Müteradif
Çalışır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meşgul
Cildiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deri Hastalıkları, Dermatoloji
Sterilize kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arıtılmış
Sair kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başka, Diğer, Öteki, Öbür
Uyuşmazlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsizlik, Anlaşmazlık, İhtilaf, Zıddiyet
Tutmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Alıkoymak, Avlamak, Bağlamak, Başlamak, Beğenmek, Benimsemek, Bürümek, Girişmek, İzlemek, Kalmak, Kaplamak, Kapmak, Kavramak, Kullanmak, Müdafaa Etmek, Saklamak, Sarmak, Saymak, Sunmak, Taraftar Olmak, Tutuklamak, Uğramak, Ulaşmak, Varmak, Yakalamak, Yapışmak, Yapmak, Yenmek, Yönelmek, Zapt Etmek
Ehliyetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tam, Yeterli
Fütuhat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fetihler, Zaferler
Yakışır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Yaraşıklı
Seviyeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzeyli
Nakışsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bezeksiz
Kapkaççı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alelade, Üstünkörü
Vecize kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özlü Söz, Özdeyiş
Sancak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayrak, Toplu İğne
Cerge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hiza
Şandel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırtma
Kesenekçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mültezim
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.